Translation of "Maravilhosa" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Maravilhosa" in a sentence and their turkish translations:

Que vista maravilhosa!

Ne muhteşem bir manzara!

Que noite maravilhosa!

- Ne harika bir gece!
- Ne kadar da harika bir gece!

Que ideia maravilhosa!

Ne harika bir fikir!

Que família maravilhosa!

Ne harika bir aile!

Que festa maravilhosa!

- Ne harika bir parti!
- Ne kadar da harika bir parti!

Que música maravilhosa!

Böylesine harika bir müzik!

Que cidade maravilhosa!

Ne harika bir kasaba!

Que vista maravilhosa.

Bu görüntü ne kadar harika.

- Você é maravilhoso.
- Você é maravilhosa.
- És maravilhoso.
- És maravilhosa.

Harikasın.

A figura estava maravilhosa.

Resim harikaydı.

Será uma cidade maravilhosa.

Bu harika bir kasaba olacak.

A viagem foi maravilhosa.

Yolculuk inanılmazdı.

Aconteceu uma coisa maravilhosa.

Harika bir şey oldu.

Ela é uma mulher maravilhosa.

O, harika bir kadın.

Você é uma mulher maravilhosa.

Harika bir kadınsın.

Harvard é uma universidade maravilhosa.

Harvard harika bir üniversite.

Ele tinha uma memória maravilhosa.

Harika bir hafızası vardı.

Boston é uma cidade maravilhosa.

Boston harika bir şehir.

Aladim achou uma lâmpada maravilhosa.

- Alaaddin sihirli bir lamba buldu.
- Alaaddin harika bir lamba buldu.

Você tem uma voz maravilhosa.

Harika bir sesin var.

Essa é uma cidade maravilhosa.

Bu görkemli bir şehir.

Eu tenho uma vida maravilhosa.

Harika bir yaşamım var.

É uma obra de arte maravilhosa.

O, harika bir sanat çalışması.

O computador é uma coisa maravilhosa.

Bilgisayar harika bir şeydir.

A química é uma ciência maravilhosa.

Kimya harika bir bilimdir.

Ela preparou-nos uma refeição maravilhosa.

O bize harika bir yemek pişirdi.

Linux Deepin é outra distribuição Linux maravilhosa.

Linux Deepin başka bir mükemmel Linux dağıtımıdır.

A casa que Tom construiu é maravilhosa.

Tom'un yaptığı ev harika.

A música é maravilhosa para a alma.

Müzik ruh için harikadır.

Bom dia. Esta chuva não está maravilhosa?

Günaydın. Bu yağmur şaşırtıcı değil mi?

- A tela estava maravilhosa. Vocês deveriam ter visto.
- A foto estava maravilhosa. Você deveria tê-la visto.

Resim harikaydı. Onu görmeliydin.

A cerimônia de encerramento dos Jogos Olímpicos foi maravilhosa.

Olimpiyatların kapanış töreni harikaydı.

Madrid, a capital da Espanha, é uma cidade maravilhosa.

İspanya'nın başkenti Madrit harika bir şehirdir.

Diga para eles que eu tive uma vida maravilhosa.

Onlara harika bir hayat yaşadığımı söyle.

Como com um empresário, um intelectual, um cientista. Ele tinha uma flexibilidade maravilhosa.

bilim insanına ulaştığı kadar kolaylıkla ulaşabiliyordu. Büyük bir esnekliği vardı.

- A máquina de lavar roupas é uma invenção incrível.
- A máquina de lavar é uma invenção maravilhosa.

- Çamaşır makinesi harika bir icattır.
- Çamaşır makinesi muhteşem bir icat.

O cérebro humano é uma coisa maravilhosa. Funciona até o momento em que você se levanta para fazer um discurso.

İnsan beyni harika bir şeydir. Konuşmak için sen ayakta kalana kadar çalışır.