Examples of using "Independente" in a sentence and their turkish translations:
Tom çok özgür.
- Tom çok bağımsızdı.
- Tom çok başına buyruktu.
Ben çok bağımsızım.
Ailesinden ayrıdır.
Kosova artık bağımsız bir ülkedir.
Ben daha özgür olmak istiyorum.
O bağımsız bir düşünür.
O bir bağımsız düşünürdür.
Tom bağımsız bir film yapıcısı.
Anlaşma Texas'ı bağımsız hale getirdi.
Mali açıdan bağımsız oldu.
O, anne ve babasından bağımsızdır.
Vatikan bağımsız bir ülkedir.
Ben çok bağımsız biriyim.
Bağımsız bir soruşturmaya ihtiyacımız var.
Onlar insanların bağımsız olmalarını istemiyorlar.
Antigua ve Barbuda bağımsız bir ülkedir.
İskoçya bağımsız bir ülke olmalı mı?
Ekonomik olarak ailemden bağımsızım.
- O ekonomik yönden ebeveynlerinden bağımsız.
- Kendisi maddi yönden anne-babasına bağımlı değil.
Ergen, gittikçe bağımsızlaşıyor.
İki gözü de mesafeyi ayrı ayrı ölçümlüyor.
Örneğin, annem bağımsız olarak yaşıyor.
2.000 tane vantuzu var ve hepsini bağımsız kullanıyor.
O zaman, Meksika henüz İspanya'dan bağımsız değildi.
Filistinlilerin bağımsız bir devlete sahip olmaları.
Demokraside, gazeteciliğin bağımsız olması önemlidir.
Hindistan İngiltere'den bağımsızlığını 1947 yılında kazandı.
Apartmanında tek başına olduğunda, bağımsız hissedersin. Odanda tek başına olduğunda, özgür hissedersin. Yatağında tek başına olduğunda, yalnız hissedersin.