Examples of using "Incômodo" in a sentence and their turkish translations:
Bu çok rahatsız.
Seni rahatsız ettiğim için üzgünüm.
- Bu iş bir baş belasıdır.
- Bu iş can sıkıcıdır.
Sizi rahatsız etmek istemedim.
Rahatsız olmak istemiyorum.
- Tom hep başa bela oluyor.
- Tom hep insanın canını sıkıyor.
Vize alma zorunluluğu uğraştırıcıdır.
Gelecek hafta yine kendimi dişçiye zorlayacağım.