Examples of using "Perdoe" in a sentence and their turkish translations:
Beni affet!
- Bizi bağışla.
- Affet bizi.
Beni affet!
Allah'ım affet beni!
- Bayramlık ağzımı açtıracaklar bana.
- Ağzımı bozacağım ama.
Beni affet, lütfen!
Lütfen beni affet!
- Sevgilim, beni affet.
- Aşkım, beni affet.
- Beni affet, aşkım.
Lütfen Tom'u affet.
Seni rahatsız ettiğim için üzgünüm.
Cahilliğime ver.
Cömer olmaya çalış ve affet.
- Geç kaldığım için beni bağışlayın.
- Geç kaldığım için bağışlayın.
- Geç kaldığım için beni affedin.
Beni affedin, zira ben günah işledim.
Tom'un beni affedeceğini umuyorum.
Lütfen oğlumu affet.
Cehaletim için beni affet.
Sözünü kestiğim için özür dilerim.
Beni affet, biraz gerginim.
Herkesi affet, hiçbir şey unutma.
Lütfen beni affet.
Yalvarırım affet beni.
Geç kaldığım için lütfen beni affedin.
Tanrının beni affedeceğine dair dua ediyorum.
Yalan söyledim. Lütfen affet.
Affet ve unut.
Sözümü tutmadığım için beni affet.
Tom Mary'nin onu affetmesini umuyor.
Kusura bakmayın ama bozuk param yok.
Tom'un beni affetmesini rica etmek için kararımı verdim.
"Beni affet." "Affedecek neyim var?"
Geçenlerde sözünü kestiğim için beni affet.
Geç kaldığım için üzgünüm.
Beni affet! Yanlış bir şey yapmadım.
Yalan söylediğim için beni affet lütfen.
Daha erken yazmadığım için lütfen beni affet.
Tom'u affet.
Lütfen geç geldiğimden dolayı beni affet.
Affedersiniz.
Yanlışlıkla mektubunu açtığım için lütfen beni affet.
Mektubuna cevap vermediğim için lütfen beni affet.
Böylesine kişisel bir soru sorduğum için lütfen beni affet.
- Geç kaldığım için üzgünüm.
- Lütfen geç geldiğimden dolayı beni affet.
- Geç kaldığım için özür dilerim.
- Geç kaldığım için beni bağışlayın.
- Geç kaldığım için bağışlayın.
- Geç kaldığım için beni affedin.
- Lütfen geç kalışımı bağışlayın.
- Lütfen geç geldiğim için beni bağışlayın.
Mary'ye kendini affettirmek için Tom ne söyleyeceğini biliyor.
Sanırım o seni affedinceye kadar saklansan iyi olur.
Beni affetmeni rica ediyorum.