Examples of using "Impedir" in a sentence and their turkish translations:
Tom'u durduramayız.
Keşke buna engel olabilsem.
önlemenin bir yolu ise yok
durdurmak engellemek için
Onu nasıl önleyebiliriz?
Onun olmasını önlemeye çalıştım.
Hiçbir şey boşanmayı önlememeli.
Beni durduramazsın.
Tom'u kim durduracak?
Tom seni durdurmaya çalışacak.
Tom beni durdurmaya çalışacak.
O savaşı önlemeliydi.
Bunun olmasını durdurmaya çalıştım.
Resmi bir soruşturmayı engellemeye çalıştı.
- Beni bunu yapmaktan alıkoyamazsın.
- Bunu yapmama engel olamazsın.
Hiç kimse beni oraya gitmekten alıkoyamaz.
- Tom'un bunu yapmasının önüne geçemedik.
- Tom'un bunu yapmasına engel olamadık.
Bunun olmasını önleyemedim.
Tom'u durdurmaya çalıştım.
bunun sebeplerinden bir tanesi Ayasofya'ya yapılacak saldırıları engellemekti
Bunun yaşanmasını önlemek için bu katı yasaları koyduk.
Tom'u yarın işe gitmekten alıkoyamazsın.
Buraya Tom'un aptalca bir şey yapmasını engellemeye geldim.
Tom Mary'nin onu yapmasını engellemek için elinden gelen her şeyi yaptı.
Tom'un onu yapmasını durduracak bir yol bulmadım.
Tom'un Mary'yi bunu yapmasını engelleyebileceğini sanmıyorum.
- Sen benim yolumdasın.
- Bana ayak bağı oluyorsun.
"Maskeler sizi yüzünüze dokunmaktan alıkoyma konusunda gerçekten iyi iş başarıyorlar."
- "Tom'un polise gitmesini nasıl engelleyeceksin?" "Ona para teklif edeceğim."
- "Tom'u polise gitmekten nasıl alıkoyacaksın?" "Ona para teklif edeceğim."
elim çarptı, denizkestanesi kaydı, yere düşmesin diye elimle yakaladım,