Examples of using "Fugir" in a sentence and their turkish translations:
Kaçmayı seçiyoruz.
Ben buradan uzak durmak zorundaydım.
Kaçmaya mı çalışıyordun?
Nasıl kaçmayı başardınız?
Tom kaçmaya çalıştı.
Kaçmamız gerekiyor.
Tom kaçmayı başardı.
Ben sadece kaçamaz mıyım?
- Kaçamazsın.
- Sıvışamazsın.
Bundan kurtulacağımızı umuyorum.
kaçacak çıkışlar olmasına rağmen kaçmayı reddetmek ve
Asla bir kurttan hızlı koşmaya çalışmayın!
kaçacağına inanırlardı
Tom kaçmaya kalkıştı.
Onun kaçmasına yardım etmedim.
Istakozun kaçma şansı yoktu.
Kaderinden kaçamazsın.
Öylece buradan çekip gidemem.
Vicdanımız dışında her şeyden kaçabiliriz.
Ondan sonra da ellerinden kurtulamadım.
- Bu defa cezadan kurtulamayacağız.
- Bu defa cezalandırılmaktan kaçamayacağız.
Bu kurtla başa çıkabileceğinizi düşünüyorsanız "Yeniden Dene"yi seçin.
Tom kaçmaya çalıştı ama onu kaçıranlar tarafından hızla tekrar yakalandı.
Ellili yaşlardaki bu baba can havliyle kaçmaya çalışıyor.
Çocuğun çitin üzerinden atladığını ve kaçtığını gördüm.
Köpek kaçmaya çalışıyor.
Polis onu sorgulamak için durdurduğunda Tom kaçmaya çalıştı.
hepsi üzerinize çullanıyor kaçacak bir yerin yok.
Beni bıraktı ve bölmeden çıkmaya çalıştı.
Bu yavrular o kadar hızlı büyüyor ki, daha şimdiden timsahtan koşarak kaçabiliyorlar.
- Bu yaptıklarınız yanınıza kalmayacak.
- Bu yaptıklarınızı yanınıza bırakmayacağım.
veya insanların korkunç zorbalığından kaçmak istemeleri olarak yorumluyor.
Ben bu hapishaneden kaçmayı başarabilmemizin pek olası olmadığını düşünüyorum.
- Onlar Tomû kaçırmayacaklar.
- Onlar Tom'un kaçmasına izin vermeyecekler.
Öldürmüyor mu? Gerçeklerden kaçmayalım artık. Aaa doğru doğru, gripten ölen daha çok insan var sonuçta.
kaçmak isterler ama bazen gitmeden biraz zarar vermek isterler. Saldırılarda bunu görüyoruz.