Translation of "Diferença" in Turkish

0.015 sec.

Examples of using "Diferença" in a sentence and their turkish translations:

- Você vê a diferença?
- Pode ver a diferença?
- Vocês veem a diferença?
- Vês a diferença?

Farkı görüyor musun?

- Isso vai fazer alguma diferença?
- Vai fazer alguma diferença?
- Isso fará alguma diferença?
- Fará alguma diferença?

Bu herhangi bir fark yaratacak mı?

- Você enxerga a diferença?
- Vês a diferença?

Farkı görüyor musun?

- Tem uma grande diferença.
- Há uma grande diferença.

Bir büyük fark var.

- Tom fez a diferença.
- Tom fazia a diferença.

Tom bir fark yarattı.

- Nós vamos pagar a diferença.
- Pagaremos a diferença.

Farkı ödeyeceğiz.

Existe alguma diferença?

arada fark mı var?

Que diferença faria?

Ne fark eder ki?

- Você vai ver a diferença.
- Vocês vão ver a diferença.

Farkı göreceksin.

Mas há uma diferença

ama bir farkı var

Há uma grande diferença.

Bir büyük fark var.

Não fará nenhuma diferença.

Fark etmeyecek.

Não vejo nenhuma diferença.

Herhangi bir fark görmüyorum.

Não faz muita diferença.

Çok fark etmez.

A maquiagem faz diferença.

Makyaj fark yaratır.

Tom sabe a diferença.

Tom farkı bilir.

Essa é a diferença.

Bu farktır.

Você verá a diferença.

Farkı göreceksin.

Qual é a diferença?

Fark nedir?

- Isso não vai fazer nenhuma diferença.
- Isso não fará diferença alguma.

Fark etmeyecek.

- Não consigo compreender a diferença.
- Não dá para entender a diferença.

Fark göremiyorum.

- Você acha que isso faz diferença?
- Você acha que faz diferença?

Bunun fark yarattığını düşünüyor musun?

O sol faz toda diferença.

Bütün farkı yaratan Güneş'tir.

Você consegue ver a diferença?

- Farkı söyler misin?
- Farkı söyleyebilir misin?

Aquilo fez toda a diferença.

Bütün farkı yaratan buydu.

Tom não saberá a diferença.

Tom farkı bilmeyecek

Talvez isso não faça diferença.

Belki o fark etmeyecek.

Alguém consegue ver a diferença?

Biri farkı görebilir mi?

Qual é a maior diferença?

En büyük fark nedir?

Eu não vejo a diferença.

Ben farkı görmüyorum.

Qual é a diferença, exatamente?

Tam olarak fark nedir?

Isso foi uma grande diferença.

O büyük bir farktı.

- Não tem muita diferença entre os dois.
- Não tem muita diferença entre as duas.

İkisi arasında çok fark yok.

A fogueira faz toda a diferença.

Bu ateş büyük bir fark yaratıyor.

Mas não faz diferença jogarmos novamente

ama hiç fark etmez yine mahallecek oynardık

Há uma diferença de 1000 km

1000 km fark var

Que diferença faz direta ou indiretamente?

Doğrudan ve ya dolaylı olarak ne fark eder ki?

Tom não teria sabido a diferença.

Tom farkı bilmezdi.

Até uma criança notaria a diferença.

Bir çocuk bile farkı fark ederdi.

Uma pessoa pode fazer a diferença?

Tek bir kişi fark yaratabilir mi?

Você percebe a diferença, não percebe?

Farkı görebiliyorsun, değil mi?

- Qual é a diferença entre A e B?
- Qual a diferença entre A e B?

A ve B arasındaki fark nedir?

- Não há muita diferença entre as duas escolas.
- Não tem muita diferença entre as duas escolas.

İki okul arasında çok fark yok.

Repare na diferença com a luz ultravioleta.

UV ışığını tuttuğumda nasıl fark ettiğine bakın. Bum.

Que diferença importa se mudar de lugar?

hem yer değiştirse ne fark eder ki?

Nós temos uma pequena diferença de opinião.

Hafif bir düşünce farkımız vardı.

Para mim não faz a mínima diferença.

Ben ona tamamen kayıtsız değilim.

Isso faz uma grande diferença, não faz?

Bu büyük bir fark yapar, değil mi?

Uma pessoa pode realmente fazer a diferença?

Bir insan gerçekten fark yaratabilir mi?

Pequenas mudanças podem fazer uma grande diferença.

Küçük değişiklikler büyük bir fark yaratabilir.

Há uma grande diferença no tsunami por quilômetros

tsunamide az önce de söyledik kilometrelerce arada büyük bir fark var

Nas áreas rurais, já mencionamos uma pequena diferença

Kırsal bölgelerde ise az önce de belirtmiştik birazcık farklılık var

Hoje existem cerca de 1000 km de diferença

şu an için günümüzde 1000 km kadar fark var

Você encontrou a diferença entre estas duas fotos?

Bu iki fotoğraf arasındaki farkı buldun mu?

Os irmãos nasceram com 12 anos de diferença.

Erkek kardeşler on iki yıl arayla doğmuş.

Há uma diferença sutil entre as duas palavras.

İki kelime arasında ince bir fark var.

Qual é a diferença entre isto e aquilo?

Bunun ve şunun arasındaki fark nedir?

Há uma grande diferença entre teoria e ideia.

Teori ve fikir arasında büyük fark vardır.

Qual é a diferença entre asteroides e cometas?

Astreoidler ve kuyruklu yıldızlar arasındaki fark nedir?

E isso nos leva à próxima GRANDE DIFERENÇA.

Ve bu diğer büyük farka yol açar.

Qual é a diferença entre estalactite e estalagmite?

Bir sarkıt ve dikit arasındaki fark nedir?

Qual é a diferença entre religião e filosofia?

Din ve felsefe arasındaki fark nedir?

Esta é uma diferença de idade muito grande.

Bu çok büyük bir yaş farkı.

- Aposto que o Tom não sabe dizer a diferença.
- Eu aposto que o Tom não sabe dizer a diferença.

Tom'un farkı söyleyemeyeceğinden eminim.

A diferença de Da Vinci de outras pessoas era

Da Vinci'nin diğer insanlardan farkı şuydu

Tom não sabe a diferença entre Iraque e Irã.

Tom, Irak ve İran arasındaki farkı bilmiyor.

Ele não conseguia ver nenhuma diferença entre os gémeos.

İkizler arasında hiçbir fark göremedi.

Eles nasceram com um mês de diferença em 1970.

1970 yılında bir ay arayla doğdu.

Você será capaz de ver a diferença muito facilmente.

Farkı çok kolay bir şekilde görebileceksin.

A diferença entre os dois termos não é clara.

İki dönemin arasındaki fark açık değil.

Uma pessoa pode fazer, realmente, a diferença no mundo?

Gerçekten bir kişi dünyayı değiştirebilir mi?

Qual a diferença entre um cão e um lobo?

Bir köpek ve kurt arasındaki fark nedir?

Você consegue dizer a diferença entre estas duas imagens?

Bu iki resim arasındaki farkı söyleyebilir misin?

Quem pode traduzir a diferença entre barulho e som?

Gürültü ve ses arasındaki farkı kim çevirebilir?

A diferença de idade entre eles é bastante grande.

Aralarındaki yaş farkı oldukça fazla.

A diferença de outros programas é que é bastante simples

diğer programlardan farkı ise oldukça basit olması

Você sabe a diferença entre o certo e o errado?

Doğru ve yanlış arasındaki farkı biliyor musun?

Entre uma teoria e uma ideia há uma grande diferença.

Bir teori ve bir düşünce arasında büyük bir farklılık vardır.

Qual é a diferença entre "make" e "do" em inglês?

İngilizcede "make" ve "do" arasındaki fark nedir?

Qual é a diferença entre "skill" and "ability" em inglês?

İngilizcede "skill" ve "ability" arasındaki fark nedir?

Você sabe a diferença entre um microscópio e um telescópio?

Mikroskop ve teleskop arasındaki farklılığı biliyor musun?

Foi de U$ 3.19. Mais que um dólar de diferença.

her bir sandviçin fiyatı 3.19 dolardı, bir dolardan daha fazla.

Qual é a diferença entre "Eu poderia" e "Eu posso"?

"May I" ve "Can I" arasındaki fark nedir?

Não faz diferença se você quer fazer isso ou não.

Onu yapmak isteyip istemediğin benim için hiç fark etmez.

Qual é a diferença entre um piano e um peixe?

Bir piyano ve bir balık arasındaki fark nedir?

Qual é a diferença entre uma religião e um culto?

Bir dinle bir tarikat arasındaki fark nedir?

A diferença entre fazer e não fazer está em fazer.

Yapmakla yapmamak arasındaki fark; yapmaktır.

A diferença é a seguinte: ele trabalha mais do que você.

- Fark bu: o senden daha çok çalışıyor.
- Fark şu: O senden daha sıkı çalışıyor.

O que essas palavras significam? Qual é a diferença entre elas?

Bu sözler ne anlama geliyor? Onlar arasındaki fark nedir?

Tom não sabe a diferença entre um adjetivo e um advérbio.

Tom sıfat ve zarf arasındaki farkı bilmiyor.

Tom não conhece a diferença entre um austríaco e um alemão.

Tom, Avusturyalı ve Alman arasındaki farkı bilmez.

Ele não sabe qual é a diferença entre leões e leopardos.

- Aslanlar ile leoparların arasında ne fark olduğunu bilmiyor.
- O, aslanlarla leoparlar arasındaki farkın ne olduğunu bilmiyor.

Ele não sabe a diferença entre o certo e o errado.

O, doğru ile yanlış arasındaki farkı bilmiyor.

Tom não sabe a diferença entre Roma e o Imprério Romano.

Tom, Roma ve Roma İmparatorluğu arasındaki farkı bilmiyor.

Tom não sabe a diferença entre o bem e o mal.

Tom iyi ve kötü arasındaki farkı bilmiyor.

Ele não sabe a diferença entre o bem e o mal.

O, iyi ve kötü arasındaki farkı bilmez.