Translation of "Fio" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Fio" in a sentence and their turkish translations:

Corte o fio vermelho.

Kırmızı kabloyu kes.

O fio não está eletrizado.

Kablo elektrikli değil.

Tom cortou o fio errado.

Tom yanlış kabloyu kesti.

Tom está passando fio dental.

Tom diş ipiyle dişlerini temizliyor.

- A sua vida está pendurada por um fio.
- A vida dele está por um fio.
- A vida dele está pendurada por um fio.

Hayatı pamuk ipliğine asılı.

Tom sentou-se no meio-fio.

Kaldırımın kenarına oturdu.

Vê o pássaro no fio de telefone?

Telefon kablosunun üzerindeki kuşu görüyor musun?

Tom usa fio dental todos os dias.

Tom her gün dişlerini diş ipiyle temizler.

"Tire o fio vermelho." "Tirei. E agora?"

"Kırmızı kabloyu kes." "Onu kestim, şimdi ne olacak?"

- Não tem fio vermelho.
- Não tem linha vermelha.

Kırmızı iplik yok.

Não se esqueça de passar o fio dental.

Diş ipiyle temizlik yapmayı unutma.

A este fio de dentro da corda de nylon.

Paraşüt halatının içindeki iplerden

Usando eletricidade sem fio e distribuí-la em um

kablosuz elektriği kullanıp ve üstüne birde dağıtıyorlardı

Passa-me aí a tesoura para cortar o fio.

İpi kesmek için bana bir şey ödünç ver.

O Tom cortou o fio e desarmou a bomba.

Tom teli kesti ve bombayı etkisiz hale getirdi.

Você não tem uma agulha e um pedaço de fio?

Bir iğne ve biraz ipliğin yok mu?

- Alguns eleitores esperaram por horas para votar.
- Alguns eleitores esperaram muitas horas para poder votar.
- Alguns eleitores esperaram horas e horas para votar.
- Alguns eleitores esperaram horas a fio para poder votar.

Bazı seçmenler oy vermek için saatlerce bekledi.