Examples of using "Fio" in a sentence and their turkish translations:
Kırmızı kabloyu kes.
Kablo elektrikli değil.
Tom yanlış kabloyu kesti.
Tom diş ipiyle dişlerini temizliyor.
Hayatı pamuk ipliğine asılı.
Kaldırımın kenarına oturdu.
Telefon kablosunun üzerindeki kuşu görüyor musun?
Tom her gün dişlerini diş ipiyle temizler.
"Kırmızı kabloyu kes." "Onu kestim, şimdi ne olacak?"
Kırmızı iplik yok.
Diş ipiyle temizlik yapmayı unutma.
Paraşüt halatının içindeki iplerden
kablosuz elektriği kullanıp ve üstüne birde dağıtıyorlardı
İpi kesmek için bana bir şey ödünç ver.
Tom teli kesti ve bombayı etkisiz hale getirdi.
Bir iğne ve biraz ipliğin yok mu?
Bazı seçmenler oy vermek için saatlerce bekledi.