Examples of using "Cortou" in a sentence and their turkish translations:
Tom marulu parçaladı.
Birisi ipi kesti.
Keki kim kesti?
Tom parmağını kesti.
O, havucu doğradı.
Tom havuçları dilimledi.
Tom bir ağacı kesti.
Tom saçını kestirdi.
- Tom ağacı kesti.
- Tom ağacı keserek devirdi.
Tom hamuru kesti.
Araba sola saptı.
Saçını nerede kestirdin?
O, elmayı iki parçaya kesti.
Tom saçımı kesti.
Saçını kim kesti?
Annem pastayı kesti.
Tom bacağını kesti.
Tom yanlış kabloyu kesti.
Tom tıraş olurken kendini kesti.
Çocuk pastayı ikiye kesti.
Berber onun saçını tıraş etti.
O, bir dilim et kesti.
O pastayı ikiye kesti.
O, pastayı ikiye kesti.
Berber saçımı kesti.
Tom tıraş olurken kendini kesti.
Tom beni kesti.
Kolunu nasıl kestin?
Ağaçtan birkaç dal kesti.
O onu bıçakla kesti.
O gerçekten kendini incitti.
Tom, armudu yarı yarıya böldü.
Tom elmayı ikiye böldü.
Tom, Mary'nin saçını kesti.
Tom tavuğun kafasını kesti.
Tom pastayı ikiye kesti.
Tom soğanı kaba bir şekilde doğranmıştı.
Kırık camda parmağını kesti.
Biri benim uçurtma ipimi kesti.
O, eti bir bıçakla kesti.
Tom tıraş olurken kendini kesti.
O, elmayı ikiye kesti.
Tom onu bıçağıyla kesti.
O, dişleriyle ipi kesti.
Tom bir bıçakla parmağını kesti.
Tom havuçları dilimlerken kazara elini kesti.
O, bir kiraz ağacını kesti.
Tom bu sabah bir bıçakla kendini kesti.
O, elini bir bıçakla kesti.
O bir ağacı kesti.
Dün Tom kendini bıçağıyla kesti.
Tom kiraz ağacını kesti.
O bir kiraz ağacını kesti.
Mary bir kiraz ağacını devirdi.
Anne pastayı sekiz parçaya böldü.
Tom bıçakla elmayı ikiye kesti.
O, elmayı iki parçaya ayırdı.
Tom'un saçını kesen ben değildim.
Belediye başkanı dev bir makasla kurdeleyi kesti.
Tom teli kesti ve bombayı etkisiz hale getirdi.
Tom kız kardeşine bir parça kek kesti.
Tom bir cam parçası ile parmağını kesti.
En son ne zaman tırnaklarını kestin?
- Saçını en son ne zaman kestirdin?
- Saçlarını en son ne zaman kestirdin?
Dün su kesildi.
Van Gogh sahiden kulağının birini kesmiş mi?
Tom paslı bir pala ile Mary'nin bacağını kesti.
Tom havuç doğrarken yanlışlıkla bıçakla parmağını kesti.
Onu, kardeşinden hediye olarak aldığı bıçakla kesti.
Tom pastayı Mary'nin ona verdiği yeni bıçakla kesti.
bir keresinde Jeb Bush Trump'ın sözünü kestiğinde onu aşağılayıcı bir şekilde
Oğlumun ayağı takıldı ve sehpanın köşesi alnını yardı.
O, keki altı parçaya kesti ve çocuklardan her birine bir tane verdi.
Sen hiç bıçakla parmağını kestin mi?
Sen bir kiraz ağacı kestin.
Bu büyük ağacı tek başına kestiğin doğru mu?