Translation of "Ferramentas" in Turkish

Veja, ferramentas antigas.

Hey, bakın. Eski aletler var.

Sim, são ferramentas.

Evet, bakın, tüm aletler burada.

Tom guarda as ferramentas dele numa caixa de ferramentas.

Tom aletlerini bir alet kutusunda tutuyor.

- Vou precisar de algumas ferramentas.
- Eu vou precisar de algumas ferramentas.

Benim bazı aletlere ihtiyacım olacak.

- Eu vou pegar as minhas ferramentas.
- Vou pegar as minhas ferramentas.

Aletlerimi alacağım.

Todos os truques, ferramentas, conhecimento,

püf noktalar, araç gereçler, ustalık --

Trabalhos diferentes requerem ferramentas diferentes.

Farklı işler farklı aletler gerektirir.

Tom raramente usa ferramentas elétricas.

Tom nadiren elektrikli aletler kullanır.

Eu trouxe as minhas ferramentas.

Aletlerimi getirdim.

- Ponha o alicate na caixa de ferramentas.
- Põe o alicate na caixa de ferramentas.

Penseyi alet kutusuna koy.

Pega a minha caixa de ferramentas.

Benim takım sandığını getir.

Bicicletas são ferramentas para sustentabilidade urbana.

Bisikletler kentsel sürdürülebilirlik için araçlardır.

Um mal trabalhador reclama de suas ferramentas.

Kötü bir işçi aletlerinden şikayet eder.

Tom guarda as suas ferramentas na garagem.

Tom aletlerini garajda tutuyor.

- Um bom trabalhador sempre toma conta de suas ferramentas.
- Um bom trabalhador sempre cuida de suas ferramentas.

İyi bir işçi her zaman aletleriyle ilgilenir.

Usando ferramentas básicas e as suas próprias mãos,

Basit araçlar ve çıplak elleriyle,

Quando o homem começou a utilizar-se de ferramentas?

İnsanoğlu ne zaman aletler kullanmaya başladı.

Eu não quero fazer isso sem as ferramentas adequadas.

Uygun araçlar olmadan bunu yapmak istemiyorum.

Eu guardo o meu martelo na caixa de ferramentas.

Çekicimi alet kutusunda tutarım.

Você sabe como usar estas ferramentas de linha de comando?

Bu komut satırı araçlarının nasıl kullanılacağını biliyor musunuz?

Os seres humanos não são os únicos animais que usam ferramentas.

İnsanlar alet kullanan tek hayvanlar değil.

Tom foi à loja de ferramentas comprar outro martelo e alguns pregos.

Tom bir çekiç daha ve bir miktar çivi almak için nalbura gitti.

Tom disse à Mary para que devolvesse o martelo à caixa de ferramentas quando ela tivesse terminado de usá-lo.

Tom Mary'ye kullanmayı bitirdiğinde çekici alet çantasına geri bırakmasını söyledi.