Examples of using "Esconder" in a sentence and their turkish translations:
Nereye saklanacağımı biliyorum.
Ne gizlemeye çalışıyorsun?
Her yerde saklanabilirim.
Tom gözyaşlarını gizlemeye çalıştı.
Saklanmak zorunda kaldım.
Burada saklanacağım
Tom güvenli bir yere kaçtı.
Saklayacak bir şeyim yok.
Kıpırdamadan saklanmaya çalıştı.
Tom'un saklayacak bir şeyi yok.
Saklanabileceğin hiçbir yer yok.
Nereye saklanacağımı bilmiyordum.
Paramı saklamak zorunda kaldım.
Hiçbir şeyi saklamaya çalışmıyordum.
Öfkesini gizlemeye çalıştı.
Herkesin saklayacak bir şeyi var.
O, gerçeği gizlemeye çalışmadı.
eski terk edilmiş kasabalara gireceğiz.
annesinden saklamaya çalışırdın
ya o kadar para nerde saklanır diye düşündüğümüzde
Neden düz olduğunu bizden saklasınlar ki
O, korkusunu gizlemek için güldü.
Bir öksürük ve sevgi gizli olamaz.
Tom ağrısını saklamaya çalıştı.
Duygularını gizlemek zorunda değilsin.
Duygularımı gizleyemiyorum.
Mary, gerçekte ne olup bittiğini gizlemeye çalıştı.
Benden bir şey saklamak zorunda değilsin.
Tom gizleyecek hiçbir şeyi olmadığını söyledi.
Tom onu saklayacak iyi bir yer düşünemedi.
Bir erkeğin karısından bir şeyler gizlemesi yanlıştır.
Benden sonsuza kadar gizlenemezsin.
- Tom saklanacak iyi bir yer buldu.
- Tom saklanmak için iyi bir yer buldu.
Bu yüzden böcekler daha serin bir yerde saklanıyor olacaklar.
Saklanacağım ve sen beni bulacaksın. Tamam mı?
Tom bir çocukken dolapta saklanmayı severdi.
Paramı saklamak için iyi bir yer düşünemedim.
Hiçbir şeyi senden gizlemeyeceğim.
Tom gerçeği saklamaya çalışmadı.
Film rulolarını değiştirdikleri andaki kesintileri gizlemenin bir yolunu bulmaları gerekiyordu.
Üç şey uzun süre gizli kalamaz: güneş, ay ve gerçek.
Bu güzel katilleri daha da tehlikeli yapan kendilerini gizleme güçleri.
Ceketimin para veya başka şeyler saklayabileceğim gizli bir cebi var.
Akkarınca ayaklarının tıkırtılarını bile. Bu gizli hayat tarzı başka yırtıcılardan saklanmasını da sağlar.
yani mercan kayalıklarında yürüyen bir insan bile, gündüz vakti avcılardan saklanan bir tanesinin üstüne basabilir.