Translation of "Diz que" in Turkish

0.012 sec.

Examples of using "Diz que" in a sentence and their turkish translations:

Você diz que

böyle söylersiniz

- O coração diz que sim, mas o bom senso diz que não.
- O coração diz que sim, mas o juízo diz que não.
- O coração diz que sim, mas a razão diz que não.

Kalp evet diyor, akıl hayır diyor.

- Ele diz que estou atento.
- Ele diz que eu sou atento.
- Ele diz que eu estou atento.

Bana dikkatli olduğumu söyledi.

- Tom diz que não chorou.
- Tom diz que ele não chorou.
- Tom diz que ele não chorava.

Tom ağlamadığını söylüyor.

- Algo me diz que vai chover.
- Algo que diz que choverá.

Yağmur yağacağına dair bir önsezim var.

- Tom diz que não vai vir.
- Tom diz que não vem.

Tom gelmeyeceğini söylüyor.

- Tom diz que ele não vai.
- Tom diz que não vai.

Tom gitmediğini söylüyor.

- Tom diz que eu sou estranho.
- Tom diz que sou estranho.

Tom garip olduğumu söylüyor.

- Tom diz que sou ingênuo.
- Tom diz que eu sou ingênuo.

Tom saf olduğumu söylüyor.

- O Tom diz que está bem.
- O Tom diz que está ok.

Tom onun tamam olduğunu söylüyor.

- Tom diz que ouviu Mary bocejar.
- Tom diz que ouviu Mary bocejando.

Tom, Mary'nin esnediğini duyduğunu söyledi.

- O Tom diz que vai fazer.
- O Tom diz que vai fazer isso.
- O Tom diz que ele vai fazer.
- O Tom diz que ele vai fazer isso.

Tom onu yapacağını söylüyor.

Diz que conheceu meu pai.

O, babamla tanıştığını söylüyor.

Tom diz que está cansado.

Tom yorgun olduğunu söylüyor.

Tom diz que é feliz.

Tom mutlu olduğunu söylüyor.

Tom diz que quer mudar.

Tom değiştirmek istediğini söylüyor.

Tom diz que o conhece.

Tom seni tanıdığını söylüyor.

O Tom diz que gosta.

Tom onu sevdiğini söylüyor.

Tom diz que é urgente.

- Tom onun acil olduğunu söyledi.
- Tom bunun acil olduğunu söylüyor.

Tom diz que está ocupado.

Tom onun meşgul olduğunu söylüyor.

O Tom diz que dói.

Tom onun ağrıdığını söylüyor.

Maria diz que ama Tom.

Mary Tom'u sevdiğini söylüyor.

Maria diz que amou Tom.

Mary, Tom'u sevdiğini söylüyor.

Tom diz que ama Maria.

Tom Mary'yi sevdiğini söylüyor.

Tom diz que amou Maria.

Tom Mary'yi sevdiğini söylüyor.

Maria diz que é inocente.

Mary onun masum olduğunu söylüyor.

Ele diz que detesta guerra.

Savaştan nefret ettiğini söylüyor.

- Tom diz que ele quer aprender francês.
- Tom diz que quer aprender Francês.

Tom Fransızca öğrenmek istediğini söylüyor.

- Tom diz que vai esperar pela gente.
- Tom diz que vai esperar por nós.

Tom bizi bekleyeceğini söylüyor.

Então, diz que o maior crime...

Diyorsun ki en büyük suç,

Diz que ele está coletando dinheiro

para topladığını söylüyor

Tom diz que não é feliz.

Tom mutlu olmadığını söylüyor.

Ele diz que gosta de flores.

Çiçeklerden hoşlandığını söylüyor.

O jornal diz que se suicidou.

Gazeteye göre o intihar etti.

Você nunca diz que me ama.

Beni sevdiğini asla söylemiyorsun.

Tom diz que quer casar imediatamente.

Tom bir an önce evlenmek istediğini söylüyor.

Tom diz que não é verdade.

Tom bunun doğru olmadığını söyler.

Tom diz que não é justo.

Tom bunun adil olmadığını söyler.

Tom diz que Maria está mentindo.

Tom Mary'nin yalan söylediğini söylüyor.

Tom diz que eu sou bonito.

Tom güzel olduğumu söylüyor.

Tom diz que nasceu em Boston.

Tom Boston'da doğduğunu söylüyor.

Tom diz que Maria é inocente.

Tom Mary'nin masum olduğunu söylüyor.

Tom diz que ele é canadense.

Tom Kanadalı olduğunu söylüyor.

Tom diz que ele é rico.

- Tom zengin olduğunu söylüyor.
- Tom onun zengin olduğunu söylüyor.

Tom diz que já te conheceu.

Tom seninle tanıştığını söylüyor.

Tom diz que eu como demais.

Tom çok fazla yemek yediğimi söylüyor.

Tom diz que eu trabalho demais.

Tom çok sıkı çalıştığımı söylüyor.

Tom diz que quer fazer isso.

Tom onu yapmak istediğini söylüyor.

Tom diz que está fazendo isso.

- Tom onu yaptığını söylüyor.
- Tom bunu yaptığını söylüyor.

Você diz que eu farei isso.

Bunu yapacağımı söylüyorsun.

Tom diz que esteve em Boston.

Tom, Boston'a gittiğini söylüyor.

Tom diz que eu sou delirante.

Tom kuruntusal olduğumu söylüyor.

- Tom diz que ele não quer ir.
- O Tom diz que ele não quer ir.

Tom gitmek istemediğini söylüyor.

- O Tomás diz que eu conduzo demasiado depressa.
- Tom diz que eu dirijo rápido demais.

Tom çok hızlı sürdüğümü söylüyor.

- Tom diz que não quer fazer isso.
- Tom diz que ele não quer fazer isso.
- O Tom diz que ele não quer fazer isso.

Tom onu yapmak istemediğini söylüyor.

O rastreador diz que ela está aqui.

Takip cihazı burada olduğunu söylüyor.

Você diz que vai ao banco imediatamente

hemen gidiyorsun bankaya diyorsun ki bu harcama benim değil itiraz ediyorsun

Mas quando você diz que está errado

ama dediğiniz an yanılırsınız

Ele diz que eles só têm cópias.

Ellerindeyse sadece kopyalarının bulunduğunu söylüyor

Diz que vai precisar de 30 vezes

30 katı ihtiyaç olacağını söylüyor

Tom diz que fantasmas não são reais.

Tom hayaletlerin gerçek olmadığını söylüyor.

O Tom diz que não vai votar.

Tom oy kullanmayacağını söylüyor.

Maria diz que é alérgica a rapazes.

Mary, oğlanlara karşı alerjisi olduğunu söyler.

Tom diz que nunca te viu antes.

Tom daha önce seni hiç görmediğini söylüyor.

Tom diz que você é um gênio.

Tom senin dâhi olduğunu söylüyor.

Tom diz que quer deixar o pais.

Tom, ülkeyi terk etmek istediğini söylüyor.

Tom diz que consegue consertar qualquer coisa.

Tom herhangi bir şeyi düzeltebileceğini söylüyor.

Tom diz que nunca esteve em Boston.

- Tom Boston'a hiç gitmediğini söylüyor.
- Tom Boston'da hiç bulunmadığını söylüyor.
- Tom onun Boston'a hiç gitmediğini söylüyor.

Meu amigo diz que ela é suicida.

Arkadaşım onun intihara eğilimli olduğunu söylüyor.

Tom diz que testemunhou a coisa toda.

Tom her şeye tanık olduğunu söylüyor.

Tom diz que quer algo para comer.

Tom yemek için bir şey istediğini söylüyor.

Tom diz que está decidido a tentar.

Tom onu denemeye karar verdiğini söylüyor.

Tom diz que sente pena de Mary.

Tom Mary için üzgün hissettiğini söylüyor.

Tom diz que sua perna esquerda dói.

Tom sol ayağının acıdığını söylüyor.

Tom diz que precisa de mais tempo.

Tom daha fazla zamana ihtiyacı olduğunu söyledi.

Tom diz que nunca fará isso novamente.

Tom onu asla tekrar yapmayacağını söylüyor.

Algo me diz que você está errado.

Bir şey bana hatalı olduğunu söylüyor.

Tom diz que não irá nunca mais.

Tom tekrar gitmeyeceğini söylüyor.

Tom diz que sabe falar seis idiomas.

Tom altı dil konuşabileceğini söylüyor.

Maria diz que sabe falar sete idiomas.

Mary yedi dil konuşabildiğini söylüyor.

Tom diz que leu todos estes livros.

Tom bu kitapların hepsini okuduğunu söylüyor.

Tom diz que está sentindo muita dor.

- Tom çok acı içinde olduğunu söylüyor.
- Tom çok acı çektiğini söylüyor.

Tom diz que eu sou muito mandão.

Tom fazla tutumlu olduğumu söylüyor.

Todo mundo diz que eu sou esquisito.

Herkes bana tuhaf olduğumu söyler.

Tom diz que quer escrever um livro.

Tom bir kitap yazmak istediğini söyledi.

Tom diz que está ansioso para participar.

Tom katılmak için istekli olduğunu söylüyor.

Tom diz que ele gosta de malmequeres.

Tom, kadife çiçeklerini sevdiğini söylüyor.

- O Tom diz que quer morar em Boston.
- O Tom diz que ele quer morar em Boston.

Tom Boston'da yaşamak istediğini söylüyor.

- O Tom diz que quer ir para Boston.
- O Tom diz que ele quer ir para Boston.

Tom Boston'a gitmek istediğini söylüyor.

- Tom diz que não quer fazer aquilo com vocês.
- Tom diz que não quer fazer aquilo com você.

Tom onu seninle yapmak istemediğini söylüyor.

- Tom diz que não há tempo para fazer aquilo.
- Tom diz que não há tempo para fazer isso.

Tom, bunu yapmak için zaman olmadığını söylüyor.

Ele diz que este é um terremoto tectônico.

bu bir tektonik depremdir diyor ya

Quem diz que eu quero ficar no hospital

Hastanede yatmak istiyorum diyenler

Ele diz que sou o melhor nesse ramo.

ben bu işin en iyisiyim diyor.

Tom diz que viu um fantasma de verdade.

Tom gerçekten bir hayalet gördüğünü söylüyor.