Examples of using "Diz que" in a sentence and their turkish translations:
böyle söylersiniz
Kalp evet diyor, akıl hayır diyor.
Bana dikkatli olduğumu söyledi.
Tom ağlamadığını söylüyor.
Yağmur yağacağına dair bir önsezim var.
Tom gelmeyeceğini söylüyor.
Tom gitmediğini söylüyor.
Tom garip olduğumu söylüyor.
Tom saf olduğumu söylüyor.
Tom onun tamam olduğunu söylüyor.
Tom, Mary'nin esnediğini duyduğunu söyledi.
Tom onu yapacağını söylüyor.
O, babamla tanıştığını söylüyor.
Tom yorgun olduğunu söylüyor.
Tom mutlu olduğunu söylüyor.
Tom değiştirmek istediğini söylüyor.
Tom seni tanıdığını söylüyor.
Tom onu sevdiğini söylüyor.
- Tom onun acil olduğunu söyledi.
- Tom bunun acil olduğunu söylüyor.
Tom onun meşgul olduğunu söylüyor.
Tom onun ağrıdığını söylüyor.
Mary Tom'u sevdiğini söylüyor.
Mary, Tom'u sevdiğini söylüyor.
Tom Mary'yi sevdiğini söylüyor.
Tom Mary'yi sevdiğini söylüyor.
Mary onun masum olduğunu söylüyor.
Savaştan nefret ettiğini söylüyor.
Tom Fransızca öğrenmek istediğini söylüyor.
Tom bizi bekleyeceğini söylüyor.
Diyorsun ki en büyük suç,
para topladığını söylüyor
Tom mutlu olmadığını söylüyor.
Çiçeklerden hoşlandığını söylüyor.
Gazeteye göre o intihar etti.
Beni sevdiğini asla söylemiyorsun.
Tom bir an önce evlenmek istediğini söylüyor.
Tom bunun doğru olmadığını söyler.
Tom bunun adil olmadığını söyler.
Tom Mary'nin yalan söylediğini söylüyor.
Tom güzel olduğumu söylüyor.
Tom Boston'da doğduğunu söylüyor.
Tom Mary'nin masum olduğunu söylüyor.
Tom Kanadalı olduğunu söylüyor.
- Tom zengin olduğunu söylüyor.
- Tom onun zengin olduğunu söylüyor.
Tom seninle tanıştığını söylüyor.
Tom çok fazla yemek yediğimi söylüyor.
Tom çok sıkı çalıştığımı söylüyor.
Tom onu yapmak istediğini söylüyor.
- Tom onu yaptığını söylüyor.
- Tom bunu yaptığını söylüyor.
Bunu yapacağımı söylüyorsun.
Tom, Boston'a gittiğini söylüyor.
Tom kuruntusal olduğumu söylüyor.
Tom gitmek istemediğini söylüyor.
Tom çok hızlı sürdüğümü söylüyor.
Tom onu yapmak istemediğini söylüyor.
Takip cihazı burada olduğunu söylüyor.
hemen gidiyorsun bankaya diyorsun ki bu harcama benim değil itiraz ediyorsun
ama dediğiniz an yanılırsınız
Ellerindeyse sadece kopyalarının bulunduğunu söylüyor
30 katı ihtiyaç olacağını söylüyor
Tom hayaletlerin gerçek olmadığını söylüyor.
Tom oy kullanmayacağını söylüyor.
Mary, oğlanlara karşı alerjisi olduğunu söyler.
Tom daha önce seni hiç görmediğini söylüyor.
Tom senin dâhi olduğunu söylüyor.
Tom, ülkeyi terk etmek istediğini söylüyor.
Tom herhangi bir şeyi düzeltebileceğini söylüyor.
- Tom Boston'a hiç gitmediğini söylüyor.
- Tom Boston'da hiç bulunmadığını söylüyor.
- Tom onun Boston'a hiç gitmediğini söylüyor.
Arkadaşım onun intihara eğilimli olduğunu söylüyor.
Tom her şeye tanık olduğunu söylüyor.
Tom yemek için bir şey istediğini söylüyor.
Tom onu denemeye karar verdiğini söylüyor.
Tom Mary için üzgün hissettiğini söylüyor.
Tom sol ayağının acıdığını söylüyor.
Tom daha fazla zamana ihtiyacı olduğunu söyledi.
Tom onu asla tekrar yapmayacağını söylüyor.
Bir şey bana hatalı olduğunu söylüyor.
Tom tekrar gitmeyeceğini söylüyor.
Tom altı dil konuşabileceğini söylüyor.
Mary yedi dil konuşabildiğini söylüyor.
Tom bu kitapların hepsini okuduğunu söylüyor.
- Tom çok acı içinde olduğunu söylüyor.
- Tom çok acı çektiğini söylüyor.
Tom fazla tutumlu olduğumu söylüyor.
Herkes bana tuhaf olduğumu söyler.
Tom bir kitap yazmak istediğini söyledi.
Tom katılmak için istekli olduğunu söylüyor.
Tom, kadife çiçeklerini sevdiğini söylüyor.
Tom Boston'da yaşamak istediğini söylüyor.
Tom Boston'a gitmek istediğini söylüyor.
Tom onu seninle yapmak istemediğini söylüyor.
Tom, bunu yapmak için zaman olmadığını söylüyor.
bu bir tektonik depremdir diyor ya
Hastanede yatmak istiyorum diyenler
ben bu işin en iyisiyim diyor.
Tom gerçekten bir hayalet gördüğünü söylüyor.