Translation of "Divórcio" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Divórcio" in a sentence and their turkish translations:

Quero o divórcio.

Boşanmak istiyorum.

Estou pedindo o divórcio.

Boşanma davası açıyorum.

Nada deveria impedir o divórcio.

Hiçbir şey boşanmayı önlememeli.

Fadil estava pedindo o divórcio.

Fadıl boşanma davası açıyordu.

Sami estava falando sobre divórcio.

Sami boşanma hakkında konuşuyordu.

Tom está me pedindo o divórcio.

Tom benden boşanmak istiyor.

Tom pediu o divórcio em 2013.

Tom 2013'te boşanma davası açtı.

- Em abril de 2004, o divórcio foi concluído.
- Em Abril de 2004 o divórcio terminou.

Nisan 2004'te boşanma son buldu.

Ao mesmo tempo, se a mulher quer o divórcio e o homem não quer o divórcio

Aynı zamanda boşanmayı kadın isterse ve erkek boşanmak istemiyorsa

Ele ficou muito vulnerável depois do divórcio.

O, boşanmasından sonra çok hassastı.

A Igreja Católica se opõe ao divórcio.

Katolik kilisesi boşanmaya karşıdır.

Tom não irá concordar com o divórcio.

Tom boşanmayı kabul etmeyecek.

Fadil não queria sair perdendo no divórcio.

Fadıl boşanmada kaybeden olmak istemedi.

Eu disse a Mary que queria o divórcio.

Mary'ye boşanmak istediğimi söyledim.

Fadil anunciou a Layla que queria o divórcio.

Fadıl, Leyla'ya boşanmak istediğini açıkladı.

Ela tinha um bom motivo para pedir o divórcio.

Boşanma davası açmak için iyi bir nedeni vardı.

Tom disse a Mary que ele queria o divórcio.

Tom Mary'ye boşanmak istediğini söyledi.

Cerca de três em cada quatro casamentos terminam em divórcio.

Yaklaşık olarak her dört evlilikten üçü boşanmayla sonuçlanmaktadır.

"Aqui estão os papéis do divórcio." "Eu não vou assiná-los."

"İşte boşanma evrakları." "Onları imzalamıyorum."

O que eu realmente quero fazer é pedir um divórcio à Mary.

Gerçekten yapmak istediğim şey Mary'den boşanmasını istemek.

Para ele, o divórcio é uma boa invenção, com apenas uma desvantagem: você tem que se casar antes.

Onun için boşanma tek dezavantajla iyi bir buluş: ilk önce evlenmek zorundasın.