Examples of using "Diante" in a sentence and their turkish translations:
Arada sırada seni görüyorum.
Mektubu herkesin önünde oku.
çocuğunun gözleri önünde katlediliyor
Durum artık kontrolden çıktı.
Tom zor bir seçimle karşı karşıya.
Ben işler hakkında iyi hissediyorum.
O, mektubu herkesin önünde okudu.
Mektubu herkesin önünde okuma.
Şu andan itibaren dakik olmaya söz veriyorum.
Sandviçler, kekler ve benzeri şeyler yedik.
Buradan ne olur?
Şu andan itibaren daha dikkatli olmalısın.
bizden öncekiler çok daha fazla gidebiliyordu
E Google ve benzeri şeyler de yok o zaman
- Elmalar, portakalllar, ve benzerlerini getirdi.
- Elma, portakal falan getirdi.
Bu noktadan itibaren yürüyerek gideceğiz.
Bundan böyle zamanında gelmeye çalış.
Bundan sonra, ben o kelimeyi kullanmayacağım.
Ev gözlerimizin önünde yarılıyor.
Elma, portakal, yumurta gibi şeyler satıyorlar.
Bundan sonra daha çok Fransızca öğreneceğim.
Ben beyzbol, tenis, voleybol ve bunun gibi oynayabilirim.
Bundan sonra işler şiddetle farklı olacak.
Şu andan itibaren işler kötüye doğru gidecek.
- Garson önümde bir bardak meyve suyu hazırladı.
- Garson önüme bir bardak meyve suyu koydu.
Kostümler kırmızı, pembe, mavi ve benzeriydi.
Cevap gözümün önündeymiş, ama görmemişim.
Şu andan itibaren, kendinle ilgilenmek zorunda olacaksın.
ve hemen sayıları gittikçe artan dinleyicilere şarkı söyletmeye başladı
Partide,onun politik rakiplerinden biri onu birçok misafirin önünde küçük düşürdü.
Şu andan itibaren Tom'dan kaçınıyorum.
Şu andan itibaren bana biraz daha kibar davranmanı istiyorum.
Bırak artık bana bir şey olmaz naralarını. Karşımızdaki düşman korona.
Hayatın çılgınlığı, ileriye doğru yaşamak ve geriye doğru anlamaktır!
- Artık ne isterlerse yapsınlar.
- Artık ne isterlerse yapabilirler.
Tom bunun üzerinde çalışacak.
İngilizcede "a" ya da "an" gibi zamirleri "house", "dog", "radio", computer, v.b. tekil isimlerin önünde kullanırız.
Fakat dedi ki: Senin adın Yakup değil, İsrail olacak; Tanrı'ya karşı güçlüysen, insanlara karşı daha ne kadar galip geleceksin?
- Tom ve Mary bir saattir aynanın karşısında duruyorlardı zaten.
- Tom ve Mary bir saat kadar aynanın karşısında duruyorlardı zaten.
- Tom ve Mary bir saattir aynanın önünde duruyor.
Bir ağaç evin önünde duruyor.