Examples of using "Comparado" in a sentence and their turkish translations:
Ona kıyasla şanslıyım.
Tom'la kıyaslandığında ben şanslıyım.
Bu, onunla kıyaslanamaz bile.
Ben sık sık erkek kardeşlerimle karşılaştırılırım.
Grönland'a kıyasla Afrika'nın büyüklüğüne bakın.
Onunla kıyaslarsak, ben hâlâ daha büyüğüm.
Diğerlerine nazaran, Fransız pasaportu gerçekten berbat.
Seninkine kıyasla benim arabam küçük.
Seninle karşılaştırıldığında, ben bu oyunda sadece bir acemiyim.
Bizim evimizle karşılaştırıldığında, onunki neredeyse bir saray.
Tom öğretmenini Hitler ile karşılaştırmamalıydı.
Basketbolla karşılaştırıldığında, beyzbolun biraz yavaş ve sıkıcı olabileceği düşünülebilir.
Eski modelle karşılaştırıldığında bunu kullanmak çok daha kolaydır.
Ben sık sık ağabeyimle karşılaştırılırım.