Translation of "Caverna" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Caverna" in a sentence and their turkish translations:

É uma caverna.

Küçük bir mağara.

Podemos acampar nesta caverna,

Bu mağarada kamp yapabilirdik

Podemos ficar na caverna.

Ya mağaraya gireceğiz

É uma caverna. Sim, veja.

Küçük bir mağara. Evet, baksanıza.

Caverna fresca? Ou árvore alta?

Serin mağarada mı, yüksek ağaçta mı?

Então vamos descer à caverna?

Mağaraya mı girelim?

Tom ainda está na caverna.

Tom hâlâ mağarada.

É escuro dentro da caverna.

Mağaranın içi zifiri karanlık.

Eles se perderam na caverna.

- Onlar mağarada kayboldular.
- Onlar mağarada kayboldu.

Nós nos perdemos na caverna.

Mağarada kaybolduk.

Isto não teria acontecido na caverna.

Bu, kar mağarasında olmazdı.

Eu o encontrei em uma caverna.

Bunu bir mağarada buldum.

Nós nos escondemos juntos na caverna.

Birlikte mağarada saklandık.

Esta caverna está cheia de morcegos.

Bu mağara yarasalarla dolu.

Os mergulhadores ficaram presos na caverna.

Sürücüler mağarada tuzağa düşürüldü.

- Eu vi o Tom indo para a caverna.
- Vi o Tom indo para a caverna.

Tom'un mağaraya gittiğini gördüm.

Acha que é melhor acampar na caverna?

Sizce en iyi fikir mağarada kamp yapmak mı?

Eu realmente gostaria de explorar esta caverna.

Ben gerçekten bu mağarayı keşfetmek istiyorum.

- Você quer ver o que há dentro da caverna?
- Você quer ver o que tem dentro da caverna?

Mağaranın içinde ne olduğunu görmek istemiyor musun?

Tom correu de volta para dentro da caverna.

Tom mağaraya geri koştu.

Tom acendeu a lanterna e entrou na caverna.

Tom fenerini açtı ve mağaraya girdi.

Tom ficou preso na caverna por três dias.

Tom üç gündür mağarada tuzağa düşürüldü.

Tom e Mary vivem em uma casa-caverna.

Tom ve Mary bir mağara evinde yaşıyor.

Cavamos um túnel e fazemos uma caverna de neve.

Bir tünel kazıp düzgün bir kar mağarası yapabiliriz.

Cavamos um túnel e fazemos uma caverna de neve,

Bir tünel kazıp düzgün bir kar mağarası yapabiliriz.

É uma caverna enorme escavada no coração da montanha.

Vay canına, burası dağın yan tarafında bulunan devasa bir mağara.

De certeza que usam a caverna para se aquecerem.

Muhtemelen bu mağarayı sığınak olarak kullanıyorlar.

Tom estava com medo de entrar na caverna sozinho.

Tom mağaraya kendisi başına gitmekten korktu.

E os medicamentos continuam frescos, graças à temperatura da caverna.

İlaçlar da gayet serin. Onları mağarada serin tuttuk.

O que vamos fazer? Vamos usar a caverna e entrar?

Peki, ne yapacağız? Mağaranın içine mi girelim,

Quer que siga as pegadas e entre mais na caverna?

Mağaranın derinliklerindeki  kurt izlerini mi takip edelim?

Para que milhões de morcegos possam ser encontrados em uma caverna

yani bir mağarada milyonlarca yarasa bulunabiliyor

Mas, aqui fora, estão mais seis graus do que dentro da caverna.

Ama orası mağaranın içine göre en azından 20 derece daha sıcaktır.

Podemos acampar nesta caverna, seria bom para os medicamentos, está mais fresca.

Bu mağarada kamp yapabiliriz ve bu ilaçlar için de iyi olur. İçerisi çok daha serin.

Se a deixarmos lá por dez minutos, o fumo encherá a caverna

ve sonra 10 dakika kadar bekleyeceğiz, duman mağarayı dolduracak

Sim, há aqui um lobo e fez um piquenique épico nesta caverna.

Evet, bu mağarada bir kurt büyük bir piknik yapmış.

Posso tentar subir pela corda ou tentar subir a rocha à entrada da caverna.

Ya buna tırmanmaya çalışacağım ya da mağaranın ağzından kaya tırmanışı yapacağım.

Ainda bem que escolheu a caverna como abrigo. As selvas têm ainda mais vida à noite.

Bu mağarayı sığınak olarak seçmeniz çok iyi oldu. Orman geceleri daha da canlanıyor.