Examples of using "Perderam" in a sentence and their turkish translations:
Onlar çok şey kaybetti.
Onlar kaybetti.
Onlar yine kaybettiler.
Onlar treni kaçırdılar.
Onlar mülklerini kaybettiler.
Onlar her şeyi kaybetti.
- Onlar ormanda kayboldular.
- Onlar ormanda kayboldu.
Burada bir şey kaybettiniz mi?
- Onlar savaşı kaybetti.
- Savaşı kaybettiler.
34 kişinin hayatını yitirmesi
Dağda yollarını kaybettiler.
Onlar ilk treni kaçırdı.
Onların hepsi itibarını kaybetti.
Müttefikler hiç boşa zaman harcamadı.
- Birçok çiftçiler çiftliklerini kaybettiler.
- Birçok çiftçi çiftliğini kaybetti.
- Onlar mağarada kayboldular.
- Onlar mağarada kayboldu.
Iskaladın.
Zaman kaybettin.
Milyonlarca işçi işlerini kaybetti.
Kayboldun mu?
Onlar DNA örneğini kaybettiler.
Çocuklar ormanda kayboldu.
Yangında dört aile öldürüldü.
Dört aile yangında hayatını kaybetti.
Mevcut sisteme inançlarını kaybettiler.
Birçok insan kollarını ya da bacaklarını kaybetmiş.
Polislerin çoğu işlerini kaybetti.
Sen kaybettin, değil mi?
Yolu bilmediklerinden, çok geçmeden kayboldular.
Bir milyon kişi savaşta hayatını kaybetti.
Maçı kaçırdın mı?
Oyunu kaybettin.
"Onlar yine kaybettiler." - "Deme. Ne bu, üst üste sekizinci kez mi?"
Ben atalarımın kim olduğunu bilmiyorum. Bizim evraklar Nuh Tufanı sırasında kayboldu.
İnsanlara "Lise yıllarında en çok pişman olduğunuz şey nedir?" diye sorduğumda, hemen hemen hepsi aynı şeyi söylerler: Zamanımızın çoğunu boşa harcadık.