Translation of "Calma" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "Calma" in a sentence and their turkish translations:

Calma!

Sakin!

Calma.

Sakin ol.

Tenha calma.

Sakin olun.

Vamos com calma.

Tamam çocuklar, dikkatli yürüyün.

Calma. Vai devagar.

Bekle. Dikkat et.

- Relaxe!
- Relaxa!
- Calma!

Rahatla!

- Calma.
- Te acalma.

Sakin ol.

Mantivemos a calma.

Sessizliğimizi koruduk.

- Precisamos manter a calma.
- Nós precisamos manter a calma.

Sakin kalmak zorundayız.

Certo, vamos ter calma.

Tamam, sakin olalım.

Precisamos manter a calma.

Biz sakin olmalıyız.

- Fique calmo.
- Tenha calma.

Sakin olun.

A área estava calma.

Bölge sessizdi.

Procure manter a calma.

Sadece sakin kalmaya çalış.

- Pega leve.
- Tenha calma!

Sakin ol.

Posso perder a calma.

Gözüm kararabilir.

Tentei manter a calma.

- Sakin kalmaya çalıştım.
- Sakin kalmayı denedim.

Eu preciso ter calma.

Ben ağırdan almalıyım.

- Mantenha a calma.
- Te acalma.

Sakin ol.

Fale com mais calma, por favor.

Lütfen daha sessiz konuşun.

O Tom nunca perde a calma.

Tom soğukkanlılığını asla kaybetmez.

- Tente ficar calmo.
- Tente ficar calma.

- Sakin kalmaya çalış.
- Sakin kalmaya çalışın.

Vá com calma e melhore logo.

Sakin olun ve iyi geçinin.

Ela é uma pessoa muito calma.

Çok sakin bir insan.

Ela perdeu a calma e gritou comigo.

O sinirlendi ve bana bağırdı.

Vamos sentar e discutir isso com calma.

Oturup sakince tartışalım.

- Acalme-se.
- Acalme-se!
- Calma!
- Acalma-te!

Sakin ol artık!

Vá com calma! Não fique tão nervoso.

Sakin ol! O kadar gergin olma!

Vamos com calma. Temos mesmo de ter cuidado.

Tamam çocuklar, dikkatli yürüyün. Gerçekten dikkatli olmamız lazım.

Vamos pensar com calma e continuar a ser engenhosos.

Zekice düşünmeye devam edeceğiz. Kaynaklarımızı kullanacağız.

- Tentem permanecer calmos.
- Tente permanecer calmo.
- Tente permanecer calma.

- Sakin olmaya çalışın.
- Sakin kalmaya çalışın.

- É difícil manter a calma.
- É difícil ficar calmo.

Sakin kalmak zor.

Estou calma fazendo algo que assusta a maioria das pessoas.

çoğu insanın ödünü koparan şeyleri yaparken sakinim.

- Por favor, tente permanecer calma.
- Por favor, tentem permanecer calmas.

Lütfen sakin kalmaya çalış.

Em minha vida toda, nunca vi uma vista tão calma.

Hayatımda hiç böylesine huzurlu bir görüntü görmedim.

- Eu tenho de ficar calmo.
- Eu tenho de ficar calma.

Sakin kalmak zorundayım.

É melhor ir com calma do que se apressar e cometer erros.

Acele edip hatalar yapmaktansa acele etmemen daha iyidir.

A coisa mais importante que devemos fazer agora é manter a calma.

Şimdi yapacak en önemli şey sakin kalmamızdır.

- Você me fez perder a cabeça.
- Você me fez perder a calma.

- Bana aklımı kaybettirdin.
- Aklımı başımdan aldın.

Mas pode diminuir o suficiente para que você possa respirar com mais calma.

Ama en azından riski yeterince azaltıp rahatça nefes alabilirsiniz.

- Sinto muito, perdi a paciência.
- Lamento ter perdido a calma.
- Desculpem, perdi o controle.

- Üzgünüm sinirlendim.
- Sinirlendiğim için üzgünüm.

- Aconteça o que aconteça, você deve permanecer calma.
- Aconteça o que aconteça, você deve permanecer calmo.

- Ne olursa olsun, sakin olmalısın.
- Ne olursa olsun, sakin kalmalısın.

Tomara que eu encontre uma praia mais calma este ano. Já estou farto de praias lotadas.

Ben bu yıl sessiz bir plaj bulmayı umuyorum; kalabalık plajlardan zaten bıktım.

- Não seja ávido.
- Vá com calma.
- Não vá com tanta sede ao pote.
- Vá devagar.
- Não seja ávida.

- Rahat ol.
- Acele etme.
- Takma kafana.