Examples of using "Cairo" in a sentence and their turkish translations:
- Ben Kahire'de yaşıyorum.
- Kahire'de yaşıyorum.
Kahire'ye gittiniz mi?
Mary Kahire'de yaşıyor.
Leyla tekrar Kahire'ye döndü.
Kahire ya da İskenderiye'ye gittin mi?
Leyla, Kahire'ye geri geliyordu.
Fadıl, Kahire'de bir ev satın aldı.
Fadıl, Kahire'ye taşındı.
Kahire, Afrika'daki en büyük şehirdir.
moskova'dan kahire'ye giden bir uçak
Fadıl, Kahire'de ucuz bir ev arıyordu.
Fadıl gibi Leyla da Kahire'de büyüdü.
Leyla, Kahire'de Sami'nin adresine sahip değildi.
Fadıl ve Leyla, Kahire'de çok güzel bir evde yaşıyorlardı.
Bilinmeyen bir hırsız, Fadıl'ı Kahire'deki evinde vurdu.
Fadil ve Layla Kahire'ye gittiler ve orada evlendiler.
Fadil ,ailesini Kahire dışında bir yerde büyütmeye karar verdi, bu yüzden İskenderiye'ye taşındılar