Examples of using "Caíram" in a sentence and their turkish translations:
Yapraklar düştü.
Birçok ağaç yıkıldı.
Fiyatlar düştü.
Onlar merdivenlerden düştü.
Herkes kahkahaya boğuldu.
Yaprakların hepsi döküldü.
Gülmekten kırıldılar.
Yapraklar ağaçlardan düştü.
Gözlüğün yere düştü.
Ağaçtan birkaç elma düştü.
Düştüler ve bacaklarını kırdılar.
Satışlar bugünlerde azaldı.
ve korkusuna yeniş düştü kalp krizi geçirdi
Fiyatlar aniden düştü.
mars yüzeyinden kopan bazı parçalar dünyaya düşmüştü
Hiç kuyuya düştün mü?