Translation of "Aluguel" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Aluguel" in a sentence and their turkish translations:

- Quanto você paga de aluguel?
- Quanto vocês pagam de aluguel?

Ne kadar kira ödüyorsunuz?

Tom pagou o aluguel.

Tom kirayı ödedi.

O aluguel é barato.

Kira ucuz.

Você pagou o aluguel?

Kirayı ödedin mi?

O meu aluguel subiu.

- Benim kira arttı.
- Benim kira yükseldi.

Aluguel aqui é barato.

Kira burada ucuz.

Podem aumentar o seu aluguel.

Kiranızı arttırabilirler.

Como vamos pagar o aluguel?

Faizi nasıl ödeyeceğiz?

Eu preciso pagar o aluguel.

Kirayı ödemem gerekiyor.

Quem vai pagar o aluguel?

Kirayı kim ödeyecek?

O Tom pagou o aluguel?

Tom kirayı ödedi mi?

Eu não preciso pagar aluguel.

Kira ödemek zorunda değilim.

O aluguel aqui é caro.

- Burada kiralar pahalı.
- Burada kiralar pahalıdır.

- Tom sempre paga o seu aluguel pontualmente.
- Tom sempre paga o aluguel pontualmente.

Tom her zaman kirasını zamanında öder.

- Tom se esqueceu de pagar o aluguel.
- O Tom esqueceu de pagar o aluguel.

Tom kirasını ödemeyi unuttu.

Quanto custa o aluguel por mês?

Aylık kira ne kadardır?

Não posso pagar o meu aluguel.

Kiramı ödeyemem.

Pague o seu aluguel com antecedência.

Kiranı peşin ödemelisin.

Eu esqueci de pagar o aluguel.

Kirayı ödemeyi unuttum.

Eu mal posso pagar o aluguel.

Kiramı zar zor ödeyebiliyorum.

Tom está com o aluguel atrasado.

Tom'un kira borcu vardır.

Quanto é o aluguel deste apartamento?

Bu daire için kira ne kadar?

- Esqueci de pagar o aluguel este mês.
- Eu esqueci de pagar o aluguel este mês.

Bu ay kiramı ödemeyi unuttum.

- Você ainda não pagou o aluguel deste mês.
- Vocês ainda não pagaram o aluguel deste mês.

Bu ayın kira bedelini hâlâ ödemedin.

Você tem que pagar seu aluguel adiantado.

Kiranı peşin olarak ödemelisin.

Ele não pagou sua parte do aluguel.

O, kira payını ödemedi.

Não se esqueça de pagar o aluguel.

Kirayı ödemeyi unutma.

Eu ainda preciso pagar o meu aluguel.

Hâlâ kiramı ödemem gerekiyor.

Eu devia ter pagado o aluguel ontem.

Kiramı dün ödemeliydim.

Ela concordou em pagar metade do aluguel.

O, kiranın yarısını ödemeyi kabul etti.

O Tom ainda não pagou o aluguel.

Tom hâlâ kirasını ödemedi.

Então o que fazemos agora? Como pagaremos o aluguel da casa no que diz respeito ao aluguel?

Şimdi ne yapacağız peki? Kira zamanı geliyor evin kirasını nasıl ödeyeceğiz?

O proprietário disse que quer aumentar o aluguel.

Ev sahibi kirayı yükseltmek istediğini söylüyor.

O Tom não lembrou de pagar o aluguel.

Tom kirasını ödemeyi hatırlamadı.

Tom ainda não pagou o aluguel deste mês.

Tom henüz bu ayın kirasını ödemedi.

Eu ainda não paguei o aluguel deste mês.

Bu ayın kirasını henüz ödemedim.

Eu penhorei a minha guitarra para pagar o aluguel.

Kirayı ödemek için gitarımı rehin bıraktım.

Tom e Mary vivem em uma casa de aluguel.

Tom ve Mary kiralık bir evde yaşıyorlar.

O aluguel do Tom custa trezentos dólares por mês.

Tom'un kirası aylık üç yüz dolar.

O Tom foi morto por um matador de aluguel.

Tom kiralık bir katil tarafından öldürüldü.

Tom paga o aluguel no primeiro dia do mês.

Tom her ayın ilk gününde kira öder.

Qual é o aluguel médio de uma loja aqui?

Burada bir dükkan için ortalama kira nedir?

O Tom nunca se esquece de pagar o aluguel.

- Tom kirasını ödemeyi asla unutmaz.
- Tom kirasını hiç aksatmaz.

Como não pude pagar o aluguel, pedi a ajuda a ele.

Kirayı ödeyemediğim için, ondan yardımını istedim.

Temos de pagar o nosso aluguel antes de acabar o mês.

Ayın sonuna kadar kiramızı ödememiz gerekiyor.

Eu tive de emprestar dinheiro para o Tom poder pagar o aluguel.

Kirasını ödeyebilsin diye Tom'a parayı ödünç vermek zorunda kaldım.

O senhor terá de fazer uma caução de três meses de aluguel.

Depozito olarak üç aylık kira vermelisiniz.

- Emprestei dinheiro a Mary para pagar o aluguel deste mês.
- Eu emprestei dinheiro a Mary para pagar o aluguel deste mês.
- Emprestei dinheiro à Mary para pagar a renda deste mês.
- Emprestei dinheiro à Mary para pagar o aluguer deste mês.

Bu ayın kirasını ödemesi için Mary'ye ödünç para verdim.