Examples of using "40%" in a sentence and their turkish translations:
40 gün sonra ayrılır
- O yaklaşık kırk olmalı.
- O, yaklaşık kırk olmalı.
- O 40 civarında olmalı.
Harry sadece 40.
- Bu sınıfta kırk öğrenci var.
- Bu sınıfta 40 öğrenci var.
O yaklaşık 40 yaşında olmalı.
.
Bizim sınıfımız 40 oğlandan oluşur.
Onun 40 olduğunu sanıyorum.
Bu müzik kırklardan.
Neredeyse kırk yaşındayım ve hâlâ bekârım.
40.000'in üzerinde Karayip flamingosu.
5 litre yağ olmuş 40 lira olmuş
Sanırım o kırk yaşında.
O 5 litre yağ 40 lira olmaz
Oradan Arica'ya gitti. Burada 40 kalıp gümüşe el koydu.
Burada kırk kişi için yeterli yer yok.
Öğrencilerin %40'ından daha fazlası üniversiteye gidiyor.
Hepsinde yaklaşık 40 kalori olduğu söylenebilir.
40 milyon dolar para harcadı Türkiye Hükümeti
Sıcaklık düzenli olarak eksi 40 derecelere kadar düşüyor.
Geceleri 40 kilometreye kadar yol teperek yemek arar.
Bennigsen'in ordusunun 40%'ı 20.000 civarında asker ölü, yaralı ya da esir durumdaydı
Öğrencilerin %40'ından daha fazlası üniversiteye gidiyor.
Çocukluğun ilk kırk yılı en zorudur.
Tasmanya 40 derece güney enlemi üzerindedir.
O genç görünüyor ama aslında 40 yaşın üzerinde.
40 günü aşkın bir seyahat dönemi bulunan Çin yeni yılında,
40 dakikaya kadar, belli bir kullanıcıya kadar sana demiş bedava la reklamsız kullan yahu
yarasanın ömrünün 25 ile 40 yıl arasında olduğunu biliyoruz
O genç görünüyor, ama gerçekte o, 40 yaşın üzerinde.
Ailesi kırk yıl önce anavatanından Brezilya'ya göç etti.
Kömürün yanması Avustralya'nın sera gazı emisyonlarının% 40'ının daha fazlasından sorumludur.
Uzun, susuz ve sıcak bir mevsimin sonuna gelinmiş. Gündüz sıcaklıkları 40 dereceyi aşıyor.
Biz rüyayı 5-6 saniye olarak görürüz fakat rüyamızda gördüğümüz şeyden 40 bölüm dizi çıkar ya
Ama hastaneye gitmediği için testere pullu engerek ısırdıktan 40 gün sonra ölen birini biliyoruz. Kan kaybından öldü.