Translation of "áreas" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "áreas" in a sentence and their turkish translations:

Grandes áreas foram desmatadas.

Geniş alanlar ormansızlaştı.

Numa das áreas mais pobres.

bunları inşa etmeye başladık.

A maioria evita áreas muito povoadas.

Çoğu, yapılaşmış alanlardan uzak duruyor.

Deve explicar isso em áreas internacionais

uluslar arası alanlarda bunları anlatmalıdır

Em áreas densamente arborizadas, há pouca brisa.

Yoğun şekilde iç içe geçmiş ağaçların arasında pek esinti yok.

Uso uma lanterna para iluminar áreas escuras.

Karanlık alanları aydınlatmak için bir el feneri kullanırım.

Em áreas protegidas a caça é proibida.

Korunan alanlarda avcılık yasaktır.

Do outro lado há áreas ricas em erva.

İyi otlaklar kasabanın öte yanında.

Nas áreas rurais, já mencionamos uma pequena diferença

Kırsal bölgelerde ise az önce de belirtmiştik birazcık farklılık var

A maioria das pessoas vive em áreas urbanas.

Çoğu kişi kentsel alanlarda yaşar.

No entanto, os velhos costumes turcos continuam em áreas mais rurais.

Fakat daha kırsal bölgelerde yine eski Türk adetleri devam ediyor

No Canadá, há muitas áreas onde é ilegal cortar as árvores.

Kanada'da ağaç kesmenin yasa dışı olduğu bir sürü alan vardır.

A maioria dos animais só visita áreas urbanas à procura de alimento.

Çoğu hayvan, şehirleri yiyecek bulmak için ziyaret eder.

... as que vivem em áreas urbanas tornam-se noturnas para evitar humanos.

...şehir bölgelerinde yaşayanlar insanlardan kaçınmak için gececi olur.

O francês é falado na França e em algumas áreas da Itália.

Fransızca Fransa'da ve İtalya'nın bazı bölgelerinde konuşulur.

Foi exposto a várias áreas gravitacionais e de impacto em órbita, além disso

Yörüngede birden çok yer çekimi ve etki alanına maruz kalmıştır üstelik

Squaw Valley, na Califórnia, é uma das maiores áreas de esqui dos Estados Unidos.

Squaw Valley, Kaliforniya, Amerika Birleşik Devletlerindeki en büyük kayak merkezlerinden biridir.

Por serem mais do que os predadores, a grande maioria chegará às áreas onde se alimenta.

Avcılarını sayılarıyla bastırarak... ...büyük çoğunluğu beslenme alanlarına varacaktır.

Ao largo da costa do Alasca, salmões migram para as suas áreas de postura, a montante.

Alaska kıyılarında somonlar, nehrin üst taraflarındaki yumurtlama alanlarına yönelmiş.

Mesmo agora, muitos anos após a Guerra Fria, há ainda muito rancor entre russos e alemães, sobretudo em áreas outrora ocupadas pela União Soviética.

Şimdi bile, soğuk savaştan yıllar sonra, Almanlar ve Ruslar arasında özellikle Sovyetler Birliği tarafından işgal edilen bölgelerde, hala çok öfke var.