Examples of using "áreas" in a sentence and their turkish translations:
Geniş alanlar ormansızlaştı.
bunları inşa etmeye başladık.
Çoğu, yapılaşmış alanlardan uzak duruyor.
uluslar arası alanlarda bunları anlatmalıdır
Yoğun şekilde iç içe geçmiş ağaçların arasında pek esinti yok.
Karanlık alanları aydınlatmak için bir el feneri kullanırım.
Korunan alanlarda avcılık yasaktır.
İyi otlaklar kasabanın öte yanında.
Kırsal bölgelerde ise az önce de belirtmiştik birazcık farklılık var
Çoğu kişi kentsel alanlarda yaşar.
Fakat daha kırsal bölgelerde yine eski Türk adetleri devam ediyor
Kanada'da ağaç kesmenin yasa dışı olduğu bir sürü alan vardır.
Çoğu hayvan, şehirleri yiyecek bulmak için ziyaret eder.
...şehir bölgelerinde yaşayanlar insanlardan kaçınmak için gececi olur.
Fransızca Fransa'da ve İtalya'nın bazı bölgelerinde konuşulur.
Yörüngede birden çok yer çekimi ve etki alanına maruz kalmıştır üstelik
Squaw Valley, Kaliforniya, Amerika Birleşik Devletlerindeki en büyük kayak merkezlerinden biridir.
Avcılarını sayılarıyla bastırarak... ...büyük çoğunluğu beslenme alanlarına varacaktır.
Alaska kıyılarında somonlar, nehrin üst taraflarındaki yumurtlama alanlarına yönelmiş.
Şimdi bile, soğuk savaştan yıllar sonra, Almanlar ve Ruslar arasında özellikle Sovyetler Birliği tarafından işgal edilen bölgelerde, hala çok öfke var.