Examples of using "Stać" in a sentence and their turkish translations:
Durur musun?
"Dur!"dedim.
bir hümanist olmalısınız.
Amuda kalkabilir misin?
Bunu göze alabilir misin?
Bir şey olmuş olmalı.
Başımın üstünde durmaya çalıştım.
İngilizler kuyruklarda durmaya alışkın.
O, nasıl olabildi?
Üzgünüm, uzun kalamam.
Korkunç bir şey olmuş olmalı.
Kötü bir şey olabilir.
Trafikte beklemekten hoşlanmam.
Ne olabileceği hakkında herhangi bir fikrin var mı?
Bunun olabileceğini düşündüm.
- Ne olmuş olabilirdi bilemiyorum.
- Ne olabilirdi bilmiyorum.
Ne olabileceğini öngöremem.
- Elinden gelen o mudur?
- Yapabileceğin en iyi bu mu?
düzgünce oturup durabiliyor.
Ama öğlen, kesinlikle bir yaratıcı olmanız gerekir.
Daha iyi bir kişi olman için yardım etmeye çalışıyorum.
Çift dilli bir ülke olmak gerekiyor. Bundan kaçış yok. Çift dilli bir ülke olmak gerekiyor. Evet.
Bunun olabileceği konusunda seni uyarmalıydım.
2014 yılında İskoçya bağımsız bir devlet olabilir.
Hiç kimse bana bunun olabileceğini söylemedi.
Tom çocuklarını üniversiteye göndermeyi göze alamaz.
Sizinki gibi öyle iyi bir kamera alamam.
Tren o kadar kalabalıktı ki ben bütün yol boyunca ayakta durmak zorunda kaldım.
Maalesef yeni bir araba almaya gücüm yetmez.
Siz burada, sahnede olmalısınız ve biz size alkış tutmalıyız.
Orada durup Tom'un ölümünü izleyemezsin.
Bir bebek geyik doğar doğmaz ayakta durabilir.
Keşke kızımı bir Ivy League üniversitesine gönderecek gücüm olsa.
Böyle süslü bir evde yaşayabileceğimi bir an bile asla hayal etmedim.
Bir ev almaya gücüm yeter yetmez, alacağım.
Ben bir kitap için 40 doları göze alamam!
Gücüm yeter yetmez dünya seyahati yapmayı planlıyorum.
O gitar o kadar pahalı ki onu satın alamam.