Examples of using "Powiedziałem" in a sentence and their turkish translations:
Onu söyledim mi?
Hayır dedim.
Otur dedim.
"Dur!"dedim.
Sana her şeyi anlattım.
Asla kimseye söylemedim.
Tom'a doğruyu söyledim.
Ona her şeyi söyledim.
Çok fazla söyledim.
Onu söyledim.
- Sana daha önce söyledim!
- Sana daha önce dedim!
Onlara her şeyi söyledim.
Söylediğim buydu.
Tek kelime etmedim.
Bu yüzden biraz daha düşündüm ve dedim ki
Kimseye bir şey söylemedim.
Dediğimi duymadın mı?
Yardım edeceğimi Tom'a söyledim.
Bunu dediğime pişmanım.
Ben sadece ona söyledim.
Aç olduğumu söyledim.
Bu nedenle sana söylemedim.
- Tom'a söylediğim tam olarak bu.
- Bu tam olarak Tom'a söylediğim şey.
Senin iyi olduğunu söyledim.
Onu söyledim mi?
Size öyle söylemedim mi?
Kendi kendime "Bu iyi bir fikir." dedim.
Seni üzecek bir şey yaptım mı?
Taksi istemediğimi söylemiştim.
Tom'a planlarım olduğunu söyledim.
Tom'la Fransızca konuştum.
Ben sana bilmediğimi söyledim.
Tom'a bir kravat takmasını söyledim.
Onun gidebileceğini söyledim.
Söylemem gerekeni söyledim.
Bildiğimi polise söyledim.
Söylediklerim hakkında hala şüphe içinde misin?
Ona taş fırlatmamasını söyledim.
Ne dediğimi biliyorum.
Aslında onu söylediğime inanamıyorum.
Hatalarım olmadı demedim.
Bostom'a gideceğimi söylemedim.
Sana onu yapmanı söylemedim.
Ona odadan ayrılmasını söyledim.
- Bu şimdiye kadar söylediğim en aptalca şey.
- Bu, söylediğim en aptalca şey.
Cevabı bilmediğimi zaten söyledim.
Acele etmek zorunda olmadığımızı söyledim.
Bunun imkansız olduğunu sana daha önce söyledim.
Tom'a endişesini anladığımı söyle.
Odada kalmanı söyledim.
Tom'a beni beklemesini söyledim.
Tom'a pes etmemesini söyledim.
Tom'a bunu yapmamasını söyledim.
Ona söylemedim.
Bunu daha önce hiç kimseye söylemedim.
Tom'u yalnız bırak dedim.
Bunu demin söylemedim mi?
Bunun kolay olduğunu söylemedim.
Tom'un geç kalacağını sana söyledim.
Onu yapabileceğimi kendim söyledim.
Senin partini Tom'a söyleyen kişi bendim.
Hiçbir şey söylemeyip sakinliğimi korudum.
Sana ışıkları açmamanı söyledim.
Sana bunu yapmak istemediğimi söyledim.
Onu ödeyeceğimi Tom'a zaten söyledim.
Ben sana Tom'un bizi hayal kırıklığına uğratmayacağını söyledim.
Sana buraya tekrar gelmemeni söyledim.
Ona Boston'a gitmek istediğimi söyledim.
- Tom'a köpeğine bakacağımı söyledim.
- Tom'a onun köpeğine bakacağımı söyledim.
Tom'a odasında kalmasını söyledim.
Mary'nin bana söylediğini Tom'a söyledim.
Söylediğim için özür dilemek zorunda değilim.
Sana hareket etmemeni söylemedim mi?
Söylediğime kimse inanmadı.
Tom tam olarak ona yapmasını söylediğim şeyi yaptı.
Onu nasıl yapacağımı bilmediğimi sana söyledim.
Sana kapıyı kapalı tutmanı söylediğimi düşündüm.
Mary'ye yalnızca arkadaş olmak istediğimi söyledim.
Tom'a Mary'nin ona kızdığını söyledim.
Tom'a iyi olduğumu söyledim.
Köpek ne söylediğimi anlamış gibi havladı.
Sana söylediğim her şeyi onlara söyle.
Sana arkada kalmanı söylediğimi düşündüm.
Mary'ye sadece arkadaş olmak istediğimi söyledim.
Tom'un söylediğimden dolayı gitmediğini düşünüyor musun?
Tom'a Mary'ye yardım etmesini söyledim ama etmedi.
Sana oraya asla yalnız gitmemeni söylediğimi düşündüm.
Benim dediğim de bu değil mi?
Ona açmamasını söylememe rağmen, o, pencereyi açtı.
Dün söylediğim şey hakkında muhtemelen çıldırdığını biliyorum.
- Asla öyle bir şey görmedim.
- Hiç böyle bir şey görmedim.
Tom'a güvenebileceğime emin değildim bu nedenle hiçbir şey söylemedim.
Tom'a pazartesi günü 2.30'a kadar Boston'da olacağımızı söyledim.
Ona bunu yapmamasını söyledim.
Ben fikirlerimi anlattım fakat o düşünmeden reddetti.
Siz arkadaşlara eve gitmenizi söyledim. Niçin hâlâ buradasınız?