Examples of using "Spędzić" in a sentence and their turkish translations:
Hayatımı seninle geçirmek istiyorum.
Tom'un yaz mevsimini Boston'da geçirmesi gerekiyor.
- Noel'i yanında geçirmeyi severim.
- Noel'i seninle geçirmeyi severim.
Seninle biraz zaman geçirmek istiyorum.
Hayatımın kalanını seninle geçirmek istiyorum.
Balayımızı yurtdışında geçirmeyi planlıyoruz.
Hayatımı burada geçirmek istemiyorum.
Bütün sabahı böyle geçirmek isterim.
Gerçekten tüm hafta sonunu bunu yaparak geçirmek zorunda mıyız?
Ömrümü seninle geçirmek istiyorum.
Uzun tartışmadan sonra, tatilimizi İspanya'da geçirmeye karar verdik.
Tom hayatının geri kalanını Amerika'da geçirmek istedi.
O, onunla zaman geçirmeye can atıyordu.
Tom ve Mary dağlarda birkaç gün geçirmek istedi.
18 yaşından 30 yaşına kadar her yılın bir ayını ordu eğitimine ayırmak zorundalar.