Examples of using "Sądził" in a sentence and their turkish translations:
Onun mutlu olduğuna kesin gözüyle bakıyordu.
Tom bir suç işlediğini düşünmüyordu.
Tom Mary'nin dakik olacağını düşünmedi.
Tom Mary'nin Fransızca konuşabileceğini düşünmediğini söyledi.
Tom yağmurun o kadar uzun süreceğini düşünmedi.
Tom arabasını o kadar çok paraya satmayı ummuyordu.
Acilde tedavi olduktan sonra, Richard Fitzpatrick iyileştiğini düşünmüştü