Examples of using "Deszcz" in a sentence and their turkish translations:
Yağmur yağıyor.
- Hava yağmurlu.
- Yağmur yağıyor.
Yağmur mu yağıyor?
Ufukta, yağmur yağacağına dair belirtiler var.
- Yağmuru seviyorsun, değil mi?
- Yağmurdan hoşlanıyorsun, değil mi?
Yağmur yağmaya başlamıştı.
- Şimdi yağmur yağıyor.
- Şu anda yağmur yağıyor.
Yakında yağmur yağacak.
O, yağmuru yüzünde hissetti.
Şimdi yağmur yağıyor mu?
Yağmuru sever misin?
Üç gündür yağmur yağmaya devam ediyor.
- Hava yağmurlu.
- Yağmur yağıyor.
Aralıksız olarak yağmur yağıyor.
Yağmur duruncaya kadar bekleyelim.
O gün yağmur yağıyordu.
Yağmur önceden durdu.
Yağmur kara dönüştü.
Yağmur nerede?
Yağmur yağmaya başladı.
Şu kara bulutlar muhtemelen yağmur getirecek.
Yağmur yağmaya başladı.
Yağmur yağarken bu caddeyi geçmekten kaçının.
Biz okuldan eve giderken bir sağanağa yakalandık.
Yağmur bütün gece devam etti.
Yağmur bulutlardan düşen sudur.
Tom soğuk yağmuru yüzünde hissetti.
Yağmur tenis oyunumuzu bitirmemizi önledi.
Yakında yağmur yağmazsa bahçemiz kuruyacak.
Tekrar yağmur yağdırmak için kaç tane kurbanlık kuzuya ihtiyacımız var?
Sanki yağmur yağacak gibi görünüyor.
Yağmur dışarıda tenis oynamamızı engelledi.
Beni istasyona götürecek bir şoför lâzım. Yağmur yağıyor.
Yağmur çiselemeye başladığında evi terk etmek üzereydim.
Tom yarın yağmur yağmayacağını umuyor.
Tom yağmurun o kadar uzun süreceğini düşünmedi.
Yağmurda dışarı çıkmaktansa evde kalmayı tercih ederim.
Bu sabah uyandığımda, yağmur kara dönmüştü.
Yağmur yağacağını sanmıyorum ama her ihtimale karşı bir şemsiye alacağım.
Umarım bugün yağmur yağar.
Tom, yağmur yağdığı için evde kaldı.