Examples of using "Rodzice" in a sentence and their turkish translations:
Ebeveynlerim boşandı.
Ebeveynleri bile.
Ebeveynler nerede ?
Bunlar benim ebeveynlerim.
Ebeveynlerim öfkeliydi.
- Ebeveynlerin nerede?
- Annen baban nerede?
Ebeveynlerim boşandı.
Ebeveynlerim öldü.
Ebeveynler çocuklarını severler.
Ebeveynlerim öğretmendir.
Ebeveynleriniz size bir şey vermedi mi?
Anne ve babam Çinlidirler.
Anne babam beni anlamıyor.
Ebeveynlerin sana bir şey öğretmedi mi?
Ebeveynlerin sana adabımuaşeret öğretmedi mi?
Ebeveynlerim kırsalda yaşıyorlar.
Babam ve annem bir ağacın altında oturuyorlardı.
Ebeveynlerim Avustralya'da.
Ebeveynlerim bana bir kartpostal gönderdiler.
Ebeveynler çocukların eğitiminden sorumludur.
Ailem tek başıma gitmeme izin vermedi.
Ailemin çok parası yoktu.
Ebeveynlerim dönmeden önce evi temizlemek istiyorum.
- Anne babam İngilizce konuşmuyor.
- Anne babam İngilizce bilmiyor.
Ailem bizim evliliğimize karşıydı.
Ailem evliliğimize karşı çıktı.
Ebeveynlerin seninle birlikte mi?
Ebeveynlerim bir doktor olmamı bekliyor.
Anne babalar, yaramazlık yaptıkları için çocuklarını cezalandırıyorlar.
Ebeveynim, bu seneki notlarımdan memnun kaldılar.
Anne ve babası her Pazar kiliseye giderler.
Ebeveynlerim Tom'u görmemi yasakladı.
Ebeveynlerimin benimle gurur duymasını istiyorum.
Anne baba, çocuklarıyla oyun oynuyor.
- On yıl önce, velilerimiz bir araba kazasında öldüler.
- On yıl önce, ebeveynlerim bir araba kazasında öldü.
Hatta aileler de resimlerdeki renk eksikliklerine bakarak
Ebeveynler her zaman çocuklarının geleceği hakkında endişeli.
Ebeveynler dönmeden önce evimi temizlemek istiyorum.
Ebeveynlerin boşandığında kaç yaşındaydın?
Ebeveynlerim çıkmama izin vermeyecek.
Tom'un ebeveynleri bana onun Harvard'a gidiyor olacağını söyledi.
Ebeveynlerim kız kardeşimin bir yabancıyla evlenmesine karşı.
İnşallah ebeveynlerin evlenmemize izin verecekler.
Tom'un anne babası ona ateşle oynamanın tehlikeli olduğunu söylediler.
Ailemin kız kardeşimi benden daha çok sevdiğini düşünüyorum.
Ailem aptal şeyler hakkında tartışmayı sürdürüyor. Bu çok can sıkıcı!
Ebeveynleri onun yapmasını istemese bile o, onunla evlenmeye karar verdi.
Ebeveynler bildirim yapılmaksızın değiştirilen şartları kabul etmek zorunda.
Sorun ebeveynlerimin kabul edip etmeyecekleridir.
Ne demek istediğini tam olarak biliyorum. Anne ve babalar gerçekten sinir bozucu olabiliyorlar.
Ailemiz bizimle ilgilendi ve şimdi onlarla ilgilenme sırası bizde.
Tom'un ebeveynlerinin her ikisi de o hala bir çocukken öldüler.
Ebeveynler çocuklarını onlara yabancılar tarafından verilen yiyecekleri yememesi konusunda uyarırlar.
Bazı anne-babalar, çocuklarının ders kitaplarındaki çıplak resimler hakkında şikâyette bulundu.
Onun ebeveynleri Fransız olduğu için, Tom genellikle evde Fransızca konuşur.
Ebeveynleri istememesine rağmen Tom Mary ile evlenmeye karar verdi.
Bazen asla tek başıma olmayacağımı düşünüyorum. Ebeveynlerimin her ikisi de yardımıma ihtiyacı var gibi görünüyor.
Ben bir gençken, ebeveynlerim erkek çocuklarla dışarı çıkmama asla izin vermezlerdi bu yüzden her zaman üzgündüm.
Ailemin hoşlanmadığı birine aşık oldum.
Tom onun ebeveynlerinin istememesine rağmen bir dansçı oldu.