Examples of using "Przerażające" in a sentence and their turkish translations:
O dehşet verici.
Tüyler ürperticiydi.
Bu çok ürkütücü.
Oldukça korkutucu bir uçurum!
Bu yer tüyler ürpertici.
O korkutucu muydu?
Ertesi gün suya girmek çok korkutucuydu.
Yine de iki kişiden biri ürkütücü bir oran.
hayal edemeyeceğimiz raddede dehşet verici.
...dehşet verici bir yere dönüşebilir. Derinlerde nelerin yattığından korkan çoktur.
Bu şeyler biraz ürkütücü olabilir ve kesinlikle tehlikeli
O çok ürkütücü.
Burası oldukça ürkütücü ve burada olmamız gerektiğinden daha fazla kalmamalıyız.