Examples of using "Dość" in a sentence and their turkish translations:
- Yeter!
- Yeter be!
Bitirdim.
Yeterince vardı.
Söylemesi biraz zor.
Çok balığımsı kokuyor.
Çok hızlı.
Bu oldukça sığ.
ve bu bir hayli ilginç
Bu oldukça makul.
- Hava oldukça soğuk.
- Çok soğuk.
Oldukça korkutucu bir uçurum!
Bu gittikçe tehlikeli bir hâl alıyor.
Burası oldukça tehlikeli.
Kulağa imkânsız mı geliyor?
Su oldukça sığdı.
Balık yemekten usandım.
Tom oldukça karizmatik.
- George oldukça gevezedir.
- George hayli geveze.
Hava bugün oldukça sıcak.
Plaj oldukça boştu.
Bu biraz beklenmedikti.
O oldukça eğlenceliydi.
Bu hayatı yaşamaktan bıktım.
Tom oldukça sık abartır.
Onunla oldukça beklenmedik bir şekilde tanıştım.
Bu oldukça pahalı.
O oldukça hızlı konuşur.
Ve bu gerçekten çok işe yaradı.
Bu çok heyecan verici olabilir.
İki seçenek de riskli.
Bu keşif tamamen rastlantıydı.
Onun için yeterli zamanım var.
Tom oldukça konuşkan, değil mi?
Aslında, oldukça sıkıcıydı.
O yeterince makul görünüyor.
Tom ve Mary'den usandım.
Bu eğilim oldukça yararlıdır.
Bu oldukça pahalı bir lamba.
Anlaşılması güç olduğu için size okuyacağım.
Beni enkazdan oldukça uzağa sürüklüyor.
Geleceğe dair deniz seviyesi yükselme kavrayışımız iyi
Ondan usandım.
O, İngilizceyi oldukça iyi konuşur.
Derdimi anlatmayı oldukça zor buldum.
Tom doğruyu söylüyor, ben oldukça eminim.
Yeterli param olduğunu sanmıyorum.
Tom oldukça tembel, değil mi?
Atlayış işe yaradı, su yeterince derinmiş.
Kendi ayakların üzerinde duracak kadar yetişkinsin.
Arkadaşlarınızı seçerken çok dikkatli olamazsınız.
Onlar fabrikayı inşa etmek için sadece yeterli fona sahip.
Ben aynı şeyi çok sık duymaktan usandım.
Tom şu anda oldukça meşgul.
Mutfaktaki bir adam, oldukça nadir bir görüntüdür.
Tom ve Mary oldukça sık tartışırlar.
Şimdi bunu almak için yeterli param yok.
Bu manga Çin'de oldukça popüler.
Bugün Tatoeba'nın oldukça yavaş olduğunu düşünüyorum.
- Yalanların yetti!
- Yalanların yeter!
Sen şimdi kendini geçindirecek kadar yaşlısın.
Burada kırk kişi için yeterli yer yok.
Sorun yeterli paramızın olmamasıdır.
Tom öğle yemeğini sık sık bu restoranda yer.
Bana bağırma tarzından bıktım usandım.
20 dakika sonra sabrım tükendi ve duş almaya gittim.
Tadı oldukça kötü ama... ...iyi protein, iyi enerji.
Tadı oldukça kötü ama... ...İyi protein, iyi enerji.
Sekreter güzel olmasının yanı sıra İngilizcede iyidir.
Aralık için oldukça sıcak olduğunu düşünmüyor musun?
Bugün için yeterlidir.
Deney sırasında yaralandım ve yara oldukça ciddiydi.
Bu durumda burayı vücut ısımla çabucak ısıtabilirim.
Kayalık tırmanışları her zaman tehlikeli olur. Burası oldukça dik görünüyor
2 ya da 3 yılda Fransızcada uzmanlaşmak oldukça zordur.
Tom Mary'ye zaten yeterince içtiğini düşündüğünü söyledi.
Tom sağlıklı olduğunu duyduğu için oldukça sık tofu yer.
Hem Tom hem Mary için burada yeterli yer yok.
Su buz gibi! Atlayış işe yaradı, su yeterince derinmiş.
İkisinin de tadı oldukça iğrenç ama ancak biri beni hasta edebilir.
Oldukça zorlu görünüyor. En iyi seçim bu olmayabilir.
Peter, çocuksu kızlardan bıktı ve gerçekten olgun bir kadınla tanışmak istedi.
Sağduyu oldukça nadirdir.
Burası oldukça ürkütücü ve burada olmamız gerektiğinden daha fazla kalmamalıyız.
Bu kadar çabuk düşünebilmesi ve böyle ölüm kalım kararlarını alabilmesi gerçekten olağanüstü.
Her zaman diğerlerinden daha hızlı araba kullanırdı. Şimdi ise ortalama hızı oldukça azaldı çünkü arabası iki haftadır kaporta tamiri için bekliyor.