Examples of using "Dnia" in a sentence and their turkish translations:
İyi günler.
- Uluslararası Kadınlar Günü kutlu olsun!
- Dünya Kadınlar Gününüz kutlu olsun!
Günün çoğunu hastanede geçirdi.
Ben bir gün ünlü olacağım.
Mutlu anneler günü!
Günün geri kalan kısmında uyudum.
Uluslararası Kadınlar Günü kutlu olsun!
Her gün ağlarım.
Gündüzleri zararsız görünürler.
Filler gündüzleri üstündür.
Ertesi gün, büyük bir köpek balığı geldi.
Önceki gün bir fotoğraf makinesi kaybetmiştim.
Biz ertesi gün Nikko'yu ziyaret ettik.
Her gün buraya gelirim.
Onu önceki gün gördüm.
Bir gün Tom anlayacak.
O gün yağmur yağıyordu.
O gün kar yağıyordu.
Gerçek şu ki; her gün
Bir gün seni bulacağım.
Sonra bir gün, kurucu ortağım Alvin
Böylece günün en sıcak saatlerinden kaçınabilirsiniz.
Hepimiz bunu gün içinde birçok kez yapıyoruz.
Çabalarınız bir gün meyvesini verecektir.
Ben o gün elli mil sürdüm.
O gün hava güzeldi.
Evet, her gün uygulaman gerekir.
O her gün tenis oynar.
Bir kış günü onunla tanıştım.
Herhangi bir kış gününde ona rastladım.
Neredeyse her gün duş alırım.
Tom her tek günde buraya gelir.
Tom her gün şapka takar.
Bir gün 30 dereceydi.
Her gün yürüyüşe çıkın.
- Biz aynı günde doğduk.
- Aynı günde doğduk.
Her gün daha iyi hissediyorum.
Her gün daha güçlü oluyorum.
Bir gün oraya gitmek istiyorum.
Biz her gün odun kırarız.
O gün görülen bir dolunaydı.
Bir gün öleceksin.
Bir gün tekrar görüşeceğiz
Sabah olunca tüm avcılar onları görebilir.
Çoğu kuşlar yalnızca gündüz görebilir.
Gün geçerken, hava gittikçe kötüleşiyordu.
Bir gün benim rüyam gerçek olacak.
Kıt kanaat geçiniyor.
Bu ayın üçünde evlendiler.
Her gün daha da kötüleşiyor.
Her geçen gün kendimi gittikçe daha iyi hissediyorum.
Şu anın tadını çıkar.
Bir gün rüzgar gibi koşacağım.
Fiyatlar günden güne yükseliyor.
Prens o gün kral oldu.
Bunu her gün görmüyorsun.
Tom her gün 10 kilometre koşar.
Ben, bir gün sizi ziyaret edebilir miyim?
Bir gün Japonya'ya dönecek.
Günün sonuna kadar cevabına ihtiyacım var.
- Güneş panelleri gün boyunca pilleri şarj ediyor.
- Güneş panelleri gün boyunca bataryaları şarj eder.
O gün hayatım değişti.
Tom hiçbir zaman bir iş gününü kaçırmadı.
Neredeyse her gün futbol oynarım.
Bu sadece bir gecede gerçekleşmedi.
Ertesi gün suya girmek çok korkutucuydu.
Doktor, o gün ellinin üzerinde hastayı muayene etti.
Geçen gün kentte eski komşuma rastladım.
- Her gün yarım saat İngilizce çalışıyorum.
- Her gün yarım saat İngilizce çalışırım.
Neredeyse her gün ağlarım.
İlişki daha ilk günden bir felaketti.
O her gün piyano çalışıyor.
Her gün en azından beş kilometre yürümeye çalışıyorum.
Büyükanne gün boyunca çocuklara bakar.
Geçenlerde o onu görmeye gitti.
O gün üç yüzün üzerinde kişi hayatını kaybetti.
Tom işten bir gün izin aldığını söyledi.
böylece günün en sıcak saatlerinden kaçınabilirsiniz. Hava şimdiden ısınıyor
ama iyi şeyler bir günde olmaz.
Su aygırları serinlemek için gündüz sıcağında suda durur.
Gündüzleri filler kadar iyi görürler.
Altının fiyatı günden güne değişiyor.
İsa ertesi gün Celile'ye gitmeye karar verdi.
O günden sonra, biz onun Japonca öğrenmesine yardımcı olduk.
Pazar hariç her gün yaşlı adamı hastanede ziyaret etti.
Cumartesi hariç her gün beş dersimiz var.
Geçen gün babam tarafından yazılmış bir kitap keşfettim.
Tom benimle aynı doğum gününe sahip.
Ertesi gün evde olmalıyım.
Tom ve Mary aynı doğum gününe sahip.
her gün, insanlar TEDx etkinlikleriyle dünyanın her tarafında bir araya geliyor,
Seni düşünmeden asla bir gün geçirmedim .
ve aynı kararla yarın da karşı karşıya kalacaksınız.
bir sonraki gün Wall Street Journal da öyle düşünmüştü.
O gün anneannem kanser ameliyatı olduğu için oradaydı.
Gün içinde biriken buhar gece boyu devam eden fırtınalar doğuruyor.