Examples of using "Przeciąć" in a sentence and their turkish translations:
Böylece kaktüsü çok daha kolay bir şekilde keseceğiz.
İpi kesmek için bir bıçak istiyorum.
Hangi teli kesmeliyim, kırmızı olanı mı yoksa beyaz olanı mı?
Ama sorun şu ki bu keskin kayalar halatı bir bıçak gibi kesebilir.