Examples of using "Linę" in a sentence and their turkish translations:
Bir halatım var.
Halatı çözdü, onu topluyorum.
Birisi ipi kesti.
Pekâlâ, şu halatı geçirelim.
Pekâlâ, halatı çıkartalım.
Üzerine oturmak için ip... ...kullanacağım
Güvenlik için bir ip daha bağlayacağım. Tamam.
ve halatı aldıktan sonra yola devam edeceğiz.
En güvenli yol bu olsa gerek. En azından bu halatı tanıyorum.
Halatı aşağı çekelim ve nasıl göründüğüne bakalım.
Yetki sizde. Hadi bu halatı bağlayalım. Belki şunun çevresine.
Tamam, şimdi halatı alalım. Sonra şu şeyin yerini belirlemeye çalışacağız.
Şu halatı hızlıca geri alıp buradan gidelim.
Evet, oradaki küçük yarığa sıkıştı. Pekâlâ, bunu bağlayalım. İşte.
İpi kesmek için bir bıçak istiyorum.
Tamam, bu halatı bağlayıp hazırlanalım.
Halatı yüksekteki dalların üzerine atmayı denemeliyim.
Bunu şu amaçla kullanacağım, halatı, sivri köşelerden korumak için.
Ama sorun şu ki bu keskin kayalar halatı bir bıçak gibi kesebilir.
Ve ne zamandır orada olduğunu bilmediğim bir halatla tırmanmak zorunda kalmayacağım.
Kollarımı denge için kullanıyorum. Ayaklarımı da halata dolayıp kendimi yukarı itiyorum.
Bu tür inişlerde halatı sivri kayalıklardan koruyacak bir şey yapmak istersiniz.