Examples of using "Można" in a sentence and their turkish translations:
Ona güvenilebilir.
zamana ve çağa uymak ayak uydurmak için
O güvenilir olabilir.
Biri nerede bir telefon konuşması yapabilir?
Tom gözden çıkarılabilir.
Burada konuşabilirsin.
Tom'a güvenilebilir.
Ve bunları yiyebilirsiniz.
Ya bu taraftan gideceğiz
Bu sebeple şöyle diyebilirsiniz:
Günümüzün kanayan yaralarını
adım adım başarılı olabiliriz.
ama ben yapabileceğinizi düşünüyorum.
Burada öğrenilecek bir şey var.
Onu hemen yapabilir miyim?
Biletinize bakabilir miyim?
- Bu inkâr edilemez.
- Bu yadsınamaz.
Ona güvenilemez.
Gidebilirsiniz.
İnsan her zaman vakit bulabilir.
Tom durdurulamaz.
Okyanusu buradan duyabiliriz.
Kredi kartı kabul ediyor musunuz?
Mümkün olursa yarın geleceğim.
Ben kovulamam.
Bu bazen hayvanın davranışını değiştiriyor
ancak bu yeni yöntemleri uygulamadan önce
Birbirimizin farklarından öğrenip
[Güncel bilgileri nerede bulabiliriz?]
Çok nadir görülürler.
genellikle futbol gibi sporlar esnasında
Fakat yapabileceğiniz en iyi şey bu.
Bu, kaçırılmayacak kadar iyi bir fırsat.
Yaydıkları ışık altında kitap bile okunabilir.
Ne zaman geçeceklerini çözecek kadar akıllılar.
Eğer hayal etmesi mümkünse.
doktorla, hastayla ya da ona ihtiyacı olan kişiye
Saatle bir tekne kiralayabilirsin.
- Planı uygulamak mümkün değil.
- Planı uygulamaya koymak mümkün değildir.
Para ödemeden elde edebilirsin.
O güvenilir birisi.
Kışın hâlâ kuşkonmaz alabilirsiniz.
O başka bir şekilde ifade edilebilir mi?
Burada patates satın almak mümkün mü?
Lütfen bana adını söyle.
Bu, kelimelerle tarif edilemez.
Siz politikacılara güvenemezsiniz.
Bir insan nasıl bu kadar aptal olabilir?
Yemek için tamam olmadığını söylemedim.
Sadece çay nasıl alınır?
Yapılacak bir şey yok.
özellikle üzerinde çok az ya da hiç kontrolünüz varsa.
ama bazen ameliyat etmek de gerekli olabilir.
Gördüğünüz gibi orada bir meydan var.
Ama kazmaya yetecek kadar kum var.
Hangi yoldan gidersen git istasyona varırsın.
Nerede dolar lirayla takas edilebilir?
Kapı açılamadı.
O, bir günde yapılabilir.
Aynı zamanda iki şeyi yapamazsın.
Sen Tom'u ikna edemezsin.
Ana dilini unutabilir misin?
- Tom beni nerede bulabileceğini biliyor.
- Tom onun beni nerede bulabileceğini biliyor.
Sen biraz hamile olamazsın.
Atomlar çıplak gözle görülemez.
Susam tohumu veya biraz baharat ekleyebilirsiniz.
- Burada kaykay kullanamazsın.
- Burada kaykay süremezsin.
Bir bardak su alabilir miyim, lütfen?
Yeşil fasulyeyi çiğ yemek mümkündür.
Tom'a telefonla temas sağlanabilir.
ve ilk defa bunu gerçekten yapabiliyoruz.
manipüle ve kontrol edilen bir makineye dönüştü.
Yenebilirler, protein kaynağı olur.
Yenebilirler, protein kaynağı olur.
Ay'ı açıklamanın yolu belki de buydu.
Yemek için iki ay beklemek lazım.
Bu gözden kaçırılmayacak kadar çok önemlidir.
Onun evine ulaşmak için çeşitli yollar vardır.
Genç bir çocuğu hapse atamayız.
Saklanacak bir yer bulmak zorundayız.
Koboldlar sadece aysız gecelerde görülebilirler.
Bu musluğu kullanamazsın. O bozuk.
Bu iş yarım saat içinde bitirilebilir.
O sır sonsuza dek saklanamaz.
Pardon ama radyoyu kısabilir misin acaba?
Çoğu insan et yemenin bir sakıncası olmadığını düşünüyor.
Soğan çiğ ya da pişmiş yenilebilir.
Orada çok sayıda dergi hakkında bilgi bulabilirsiniz.
Yapraklarda, çiçeklerde, pek çok bitkinin çekirdeğinde,
Vahşi doğada, her zaman teknolojiye güvenemezsiniz.
Onu böyle yemenin hiç sakıncası yok.
Bunlardan kaç tane var olduğunu sorabilirsiniz
Görmezden gelinemeyecek kadar önemli bir soru.
Filme almak şöyle dursun, nadiren görülen...