Examples of using "Oczywiste" in a sentence and their turkish translations:
Bu çok açık.
Tehlikeler açık.
Yalan söylediğin belli.
Onun yalan söylediği açık.
Açık değil mi?
Açıkçası, o suçlu.
Sistemin belli eksiklikleri var.
Midenizin neden ağrıdığı belli.
Onun hasta olduğu bellidir.
Onun yorgun olduğu herkese açıktı.
Onu o öneriyi reddetmesi onun için mantıklı olurdu.
Onun aşık olduğu herkese aşikar.
Midenin niçin ağrıdığı belli.
Daha bariz bir açıklama olduğunu düşünüyorum.
Onun ona âşık olduğu belli.
O çok bariz olduğu için onu nasıl kanıtlayacağımı bilmiyorum.
Ancak ülke şekillerinin artık bozulmuş olduğunu görebilirsiniz.
Onun bize katılacağına kesin gözüyle bakıyorum.
Tom'un çok fazla Fransızca anlayamadığı çabucak belli oldu.
Geçmişe bakıldığında, çöplerimizi evlerimize çok yakın yakmamamız gerektiği apaçık ortadadır.