Translation of "Boli" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Boli" in a sentence and their turkish translations:

- Boli mnie głowa.
- Głowa mnie boli.

- Benim başım ağrıyor.
- Başım ağrıyor.
- Baş ağrım var.

- Odrzucenie boli.
- Odrzucenie rani.
- Odmowa boli.

Reddetme incitir.

- Serce mnie boli.
- Moje serce boli.

Kalbim acıyor.

Gdzie boli?

Neresi acıyor?

Boli głowa?

Başın acıyor mu?

Miłość boli.

Aşk acı verir.

To boli.

O acıtıyor.

Nie boli.

Bu incitmez.

Myślenie boli.

Düşünmek acı veriyor.

Boli cię głowa?

Başın ağrıyor mu?

Potwornie mnie boli.

Berbat bir ağrım var.

Boli mnie głowa.

Benim başım ağrıyor.

Gardło mnie boli.

Boğazım ağrıyor.

Czy to boli?

Acıyor mu?

Boli kiedy oddychasz?

Nefes aldığında acıyor mu?

Gdzie cię boli?

- Neren ağrıyor?
- Nereniz ağrıyor?

Który ząb boli?

- Hangi dişin ağrıyor?
- Hangi diş acıyor?

Boli mnie ząb.

Dişim acıyor.

Boli mnie brzuch.

Karnım ağrıyor.

Boli mnie ramię.

Omuzum ağrıyor.

To boli! Przestań!

- Acıyor! Kes şunu!
- Canım yanıyor! Kes şunu!
- Canım acıyor! Kes şunu!

Naprawdę mnie boli.

Gerçekten acı hissediyorum.

Kolano mnie boli.

Dizim acıyor.

Boli mnie noga.

- Bacağım ağrıyor.
- Bacağım acıyor.

Głowa go boli.

Başı ağrıyordu.

Boli ją całe ciało.

Onun bütün vücudu ağrıyor.

Naprawdę boli mnie głowa.

Başım gerçekten ağrıyor.

To tak bardzo boli.

Çok acıyor.

Tu mnie strasznie boli.

- Burası çok fazla acıyor.
- Burası çok fazla ağrıyor.

Ciągle boli mnie noga.

Bacaklarım hâlâ ağrıyor.

Ten ząb mnie boli.

O diş acıyor.

Boli mnie prawe ramię.

Sağ omzum acıyor.

Szyja mnie trochę boli.

Boynum biraz acıyor.

Doktorze, brzuch mnie boli.

Doktor, karnım ağrıyor.

Boli mnie całe ciało.

Her yerim ağrıyor.

Założę się, że to boli.

Acı verdiğine eminim.

Trochę mnie boli w boku.

Yan tarafımda hafif bir ağrı var.

Boli mnie górny prawy ząb mądrości.

Üst sağ yirmilik dişim ağrıyor.

To oczywiste, dlaczego cię boli brzuch.

Midenizin neden ağrıdığı belli.

Tom chce wiedzieć, czy to boli.

Tom bunun incitip incitmediğini bilmek istiyor.

- Wszystko mnie boli.
- Jestem cały obolały.

- Her tarafım ağrıyor.
- Her yanım ağrıyor.

Masz gorączkę i boli cię gardło?

Ateşin var mı ve boğazın ağrıyor mu?

- On ma bóle głowy.
- Boli go głowa.

- Onun başı ağrıyor.
- Başı ağrıyor.

Tom powiedział, że boli go brzuch i wyszedł z pokoju.

Tom midesinin ağrıdığını söyledi ve odayı terk etti.

Głowa mnie boli, ręce też, i nogi... właściwie to całe ciało.

Başım ağrıyor, kollarım ve bacaklarım da... Aslında bütün vücudum.