Translation of "Inni" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Inni" in a sentence and their turkish translations:

Dołączają inni.

Başkaları da katılır.

Wszyscy inni poszli.

Başka herkes gitti.

Piekło to inni.

Cehennem, diğer insanlardır!

Inni chłopcy się uśmiechnęli.

Diğer çocuklar gülümsedi.

Jak mają się inni?

Diğerleri nasıl?

Inni są mniej optymistyczni.

Diğerleri daha az iyimser.

Ale inni potrafią je wyczuć.

Ama tehlikeyi sezen başkaları var.

Wszyscy inni poszli do domu.

Başka herkes eve gitmişti.

Niektórzy wierzą w Boga, inni nie.

Bazıları Allah'a inanır fakat diğerleri inanmaz.

Przez co inni są sprawiedliwi wobec nas.

adil bir fırsat sağladığını gösteriyor.

Inni już się upomnieli o to schronienie.

Bu sığınağa önceden el konulmuş.

Niektórzy ludzie lubią lato, a inni zimę.

Bazıları insanlar yaz mevsimini, diğerleri ise kışı sever.

Inni chłopcy dokuczali mu, gdy ściął włosy.

Saçını kestirdiğinde diğer çocuklar onunla alay ettiler.

Niektórzy poszli piechotą, inni pojechali na rowerach.

Kimisi yürüyerek, diğerleri de bisikletle gitti.

Jedni lubią baseball, inni lubią piłkę nożną.

Bazı insanlar beyzbol sever, diğerleri futbol sever.

Tom wstał, a za nim wszyscy inni.

Tom ayağa kalktı ve sonra diğer herkes de ayağa kalktı.

Nie obchodzi mnie, co inni o mnie myślą.

Başkalarının benim hakkımda düşündüğü ile ilgilenmiyorum.

Nie wiem jak inni, ale ja jestem za.

Diğerleri hakkında bilmiyorum fakat bana gelince ben onu destekliyorum.

Nie oczekuj, że inni będą myśleć za ciebie!

- Her şeyi devletten beklemeyin!
- Başkasının senin yerine düşünmesini bekleme!
- Başkalarının senin için düşünmesini bekleme.

Od lat ja i inni beatboxerzy spotykamy podobne pytania.

Ve yıllardır meslektaşlarım ve ben şöyle sorulara cevap vermek zorunda kalıyoruz:

Niektórzy studenci byli z Azji, a inni z Europy.

Öğrencilerden bazıları Asyalı ve diğerleri Avrupalıydı.

Nie kręć się tu bezczynnie, kiedy inni ciężko zasuwają!

Başka herkes çok meşgulken böyle kaytaramazsınız.

Tom jest tak pracowity jak wszyscy inni w grupie.

Tom gruptaki diğer herkes kadar çalışkan.

Nie chcę, żeby inni myśleli, że flirtuję z Tomem.

Ben insanların Tom'la flört ettiğimi düşünmelerini istemiyorum.

Nie dbam o to, co inni o tym pomyślą.

Diğerlerinin bunun hakkında ne düşündüğü umurumda değil.

Kiedy inni tylko błyskają, oni potrafią świecić nieprzerwanie przez minutę.

Diğer türler sadece yanıp söner. Bunlar ise bir dakikaya kadar hiç durmadan parlayabilirler.

Tom i trzej inni członkowie załogi zostali zranieni w wypadku.

Tom ve diğer üç mürettebat kazada yaralandı.

Nie dbam o to, co inni ludzie o mnie myślą.

Diğer kişilerin hakkımda düşündüklerini umursamam.

Mary zawsze zachowuje się tak, jakby była lepsza niż wszyscy inni.

Mary her zaman herkesten daha iyiymiş gibi davranıyor.

Jaki jest sens zjawiać się punktualnie, kiedy wszyscy inni się spóźniają?

Herkes geç gelirse zamanında gelmenin ne anlamı var?

Tam, gdzie inni nie byliby w stanie przeżyć nawet jednego dnia, Berberzy żyją od tysięcy lat.

Berberler binlerce yıldır yaşıyor ve başkaları bir gün bile hayatta kalamadı.

Zawsze jeździł trochę szybciej niż inni. Teraz jego średnia prędkość dość znacznie się zmniejszyła, bo musiał oddać swój samochód na dwa tygodnie do naprawy.

Her zaman diğerlerinden daha hızlı araba kullanırdı. Şimdi ise ortalama hızı oldukça azaldı çünkü arabası iki haftadır kaporta tamiri için bekliyor.