Examples of using "Potrafią" in a sentence and their turkish translations:
Bilgisayar tamir edebilirler.
Kolugolar iyi tırmanıcıdır.
Onu durduramazlar.
Ama tehlikeyi sezen başkaları var.
Onlar birlikte geçinemezler.
Burunlarını küçük çatlaklara sokabiliyorlar.
Tom ve Mary her ikisi de araba sürebiliyor.
Bu hayvanların şartlara uyum sağlayabilir olduğunu görmenizi sağlıyor bu.
Hayvanlar doğru ile yanlışı ayırt edemezler.
Köpeklerin iyi yüzdüklerini bilmiyordum.
Sırtlanlar, on kilometre öteden bile aslanlara kulak misafiri olabilir.
...gece yaşayan en yakın kuzenlerimizin dünyasına bir göz atabilir.
Devekuşları uçamaz.
Kediler karanlıkta görebilirler.
İnsanlar veya şempanzeler gibi öldürme içgüdüleri yok.
Bu güzel katilleri daha da tehlikeli yapan kendilerini gizleme güçleri.
Diğer türler sadece yanıp söner. Bunlar ise bir dakikaya kadar hiç durmadan parlayabilirler.
Bu yavrular o kadar hızlı büyüyor ki, daha şimdiden timsahtan koşarak kaçabiliyorlar.
Vücutlarını kaplayan alıcılar sayesinde de... ...sudaki hareketleri sezerler.
Ne demek istediğini tam olarak biliyorum. Anne ve babalar gerçekten sinir bozucu olabiliyorlar.
Kuşlar binlerce kilometre uzağa uçup, her yıl aynı yere dönebilirler.
milyonlarcasının arasından tek bir feromon molekülünü tespit edebiliyor. Zikzak çizerek dişinin yerini daha iyi belirliyor.
Kutup ayıları muazzam güçlerini kullanarak yüzeyde delik açabilir. Fakat avların en az üçte ikisi hüsranla sonuçlanır.
Benim bildiğimden çok daha fazla bilen matematikçiler kendilerini açıkça ifade edemedikleri zaman bundan hoşlanmam.