Examples of using "Dziesięciu" in a sentence and their turkish translations:
derin bir yalnızlık içinde geçirmemiş olsaydım.
Noktada on polis memuru vardı.
Ben onu on yıldır tanıyorum.
Yalnız başına on adamın işini yaptı.
Komite on üyeden oluşmaktadır.
Kızgın olduğunda ona kadar say.
10. turda, toplam 56 kişi.
Yaklaşık on yıldır Tom'u tanıyorum.
Gözlerini kapa, ve ona kadar say.
İstasyon yaklaşık on dakikalık yürüme mesafesinde.
O, on bin adaydan seçildi.
Sırtlanlar, on kilometre öteden bile aslanlara kulak misafiri olabilir.
Mary gelmeden önce on dakika beklememiştim.
On dil konuşabilsem, çok güzel olur!
Bir boksörün nakavt edildikten on dakika sonra bilinci yerine geldi.
Kesinlikle on dolar ödemeye niyetim yok.
On yıldır evine ilk defa dönüyor.
10. turdan sonra, bu 2 binden fazla insan demektir.
Tom yaptığı yatırımdan en az yüzde on dönüş umuyordu.
Teknolojinin hazır olması 5-10 yıl alır.