Examples of using "Samemu" in a sentence and their turkish translations:
Tek başına mı seyahat ediyorsun?
Bunu kendim yapacağım.
Yalnız çalışmayı tercih ediyorum.
Kendi kendime düşünmek istiyorum.
Ben yalnız gideyim.
- O onun yalnız gitmesine izin verdi.
- O ona yalnız gitmesi için izin verdi.
Bunu kendim yapmam gerekecek.
Oraya kendi başıma gitmek istiyorum.
Tom evi kendisi boyuyor.
Ben yalnız uyumayı sevmiyorum.
Ben asla kendi başıma yüzmem.
Tek başına yaşamayı nasıl buluyorsun?
- Yalnız yaşamaya alışkınım.
- Tek başıma yaşamaya alışığım.
Tom yalnız başına yolculuk etmek istemiyor.
Gerçekten bunu kendim yapmak zorundayım.
Onu gerçekten kendin yapmalısın.
Tom işi tek başına yaptı.
Bunu yalnız yapamazdım.
Yalnız başına on adamın işini yaptı.
- Bunu tek başıma yapamam.
- Onu kendim yapamam.
Bunu kendi başına yapmak zorunda kalacaksın.
Tom tek başına gitmek istemiyor.
Beni buraya yalnız başıma getirttiler.
Tom işin çoğunu kendi başına yapar.
Tom'un bunu kendi başına çözeceğini düşünmüştüm.
Ailem tek başıma gitmeme izin vermedi.
Tom bütün bir şişe şarabın tümünü tek başına içti.
Tek başıma gitmeye korktuğumu itiraf ediyorum.
Tek başına seyahat etmek için çok gençsin.
Sen zaten onu kendi başına yapacak kadar büyüksün.
Sanırım yalnız gitsem daha iyi olur.
Kötü bir ortaklıktansa yalnız olmak daha iyidir.
Onun onu tek başına yapabileceğini düşünmüyorum.
Bu pullu seri katilin ne kadar yaygın olduğunu kendi gözünüzle görmeden anlayamazsınız, diyor.
Sen şimdi kendini geçindirecek kadar yaşlısın.
Senin, oraya tek başıma gitmeme izin vereceğini sanmam.
Tom oraya yalnız gidemeyecek kadar çok genç.
Meğer tek başınıza yaparken birçok sorun yaşanıyormuş.
O bir çocuk olmasına rağmen işi kendisi yapmaya karar verdi.
Yabancı bir ülkeyi tanımanın en iyi yolu oraya bizzat gitmektir.
Karanlıktan sonra Park Caddesi'nde yalnız yürümenin tehlikeli olduğunu duydum.
Tom muhtemelen tek başına sorunla başa çıkamayacak.
Kendi başına gitmemen gerektiğini söylememin nedeni buydu.