Examples of using "Dotrzeć" in a sentence and their turkish translations:
- Bir toplantıya gitmem gerekiyor.
- Bir toplantıya gitmeliyim.
- Bir toplantıya gitmek zorundayım.
Bir kez daha deneyeceğim, bir kere daha kovalamaya çalışacağım.
Tom'a ulaşamıyorum.
Birçok mülteci Avrupa'ya ulaşmaya çalışıyor.
Peki Dana'yı daha hızlı kurtarabilir miydik?
Her iki yolla da parka ulaşabilirsiniz.
Tamam, onun yanına inmenin bir yolunu bulmalıyız.
Sabah 9'a kadar havaalanına varmalı.
Öğle yemeği arasına kadar Boston'a varmalıyım.
Oraya zamanında varabildik.
Vadinin altına geçip dağlara ulaşmalıyım. Ah!
Buraya ulaşmak için her yıl binlerce kilometre katediyorlar.
Demek aşağıya serbest inişle ulaşmamı istiyorsunuz?
ilaç götürmek isteyen doktorların kullandığı bir güzergâh.
burada kalıp aşağıya inerek ormana mı ulaşalım?
Biz, zamanında istasyona varmak istiyorsak acele etmeliyiz.
Hava kararmadan önce eve varmak istiyorsan, acele etsen iyi olur.
Hâlâ buradan yola çıkabileceğinizi düşünüyorsanız "Yeniden Dene"yi seçin.
Körfezin ucundaki balıklara erişmek için... ...derin bir kanal geçmeleri gerek.
Gündüzleri uzun yol gitmek bu yeni doğmuş yavru için çok zor. Hava serinken olabildiğince yol almalılar.