Examples of using "Spotkanie" in a sentence and their turkish translations:
Toplantı iptal edildi.
Toplantıyı iptal ediyorum.
Toplantı iptal edildi.
Toplantı bitti.
Bugün bir toplantım var.
Toplantı nasıl geçti?
Toplantı nasıldı?
Şirket toplantıyı iptal etti.
Yarın bir toplantı var.
Toplantı iyi geçti mi?
Bana toplantıyı iptal etmemi önerdi.
Ben öbür gün için bir randevu istiyorum.
Toplantıyı bir haftalığına erteledik.
Bir toplantı düzenleyelim.
Tom bir buluşma düzenlemek istiyor.
Tom'la bir randevum var.
- Bir toplantıya gitmem gerekiyor.
- Bir toplantıya gitmeliyim.
- Bir toplantıya gitmek zorundayım.
Ben randevumu ertelemek zorunda kaldım.
O toplantıyı kim düzenledi?
Ondan bir randevu al.
Tom toplantıyı ertelemeye karar verdi.
Tom toplantı hakkında soru sordu.
Bugünkü toplantı için hazır mısın?
Yarınki toplantıya gelir misin?
O, toplantıyı son dakikada iptal etti.
Bu bizim ilk karşılaşmamızdı.
Tom bir müşteri ile buluşuyor.
Toplantıyı iptal edebilip edemeyeceğimizi görelim.
Bugün Tom'la bir görüşmem var.
Onunla karşılaştığımı hayal meyal hatırlıyorum.
Bu çok önemli bir toplantıdır.
Tom toplantıyı ertelememizi önerdi.
Ondan bir randevu al.
- Vaktinde toplantıda olamayacaklar.
- Toplantıya vaktinde yetişemeyecekler.
Beni karşıladığın için teşekkürler.
Toplantının nerede olacağını biliyor musun?
Onunla Paris'te tanıştığımızı hatırlıyorum.
Randevum 2.30'da.
Toplantının nerede olacağını herkese söyledin mi?
Sami ve Layla'nın iş görüşmesi vardı.
Yol kenarındaki bu açıklık tam buluşmalık bir yer.
Bu toplantının işten çıkarılma görüşmem olduğu ortaya çıktı.
Sadece birkaç kişi toplantıya zamanında geldi.
Maalesef öğle yemeği randevumuz için bunu yapamayacağım.
Üzgünüm önceki randevum var.
Dün mitinge çok az insan geldi.
Toplantı 16:00'da sona erdi.
Tom, bir toplantıya gitmesi gerektiğini söyledi.
Tom toplantının ne zaman başlayacağını merak ediyordu.
Tom'a toplantının ne kadar önemli olduğunu söyle.
Toplantının nerede olacağı sana söylenildi mi?
ve devam etmekte olan bir toplantıya çağırıldım.
Toplantı tam dokuzda başladı.
Hastalık yüzünden toplantıya katılamadım.
Toplantının kaçta başladığını sana söylemeyi unuttum.
Toplantının ne zaman başlaması gerektiğini lütfen bana tekrar söyler misin?
İlk kez dün karşılaştık gibi geliyor.
Ben hastaydım, aksi halde toplantıya katılırdım.
Onun düşündüğü bütün şey onunla tanışmak.
Öyle kötü bir baş ağrısı vardı ki toplantıyı iptal etmek zorunda kaldı.
Buradaki herhangi biri toplantının ne zaman başladığını biliyor mu?
Toplantıya gitmem gerektiği konusunda onunla anlaştı.
Bizim gizli bir toplantımız vardı.
Yarın sabah geç kalacağımı size bildirmek istedim.
Kişisel deneyimlerimden, onunla tartışmanın ağzında kötü bir tat bırakacağını biliyorum.
Bana posta attığın konu hakkında tartışmak için, uygun olduğunda, seninle görüşmek istiyorum.
Toplantısı öğleden sonra beşte başladı.