Examples of using "Raz" in a sentence and their turkish translations:
buzullar, Antartika ve Grönland
- Bir kez yeterli.
- Bir kere yeterli.
Ben ilk seferi hatırlıyorum.
Bir kez daha.
bir kez daha!
Onun üzerine bir kez daha gidelim.
- En son ne zaman ilk kez bir şey yaptın?
- En son ne zaman bir şeyi ilk kez yaptınız?
Bunu tekrar yaptı.
Sadece bir kez Tom'la karşılaştım.
Tamam, bir daha deneyelim.
Bir... İki... Üç.
Tekrar bakın.
- Yalnızca bir kez yaşarsın.
- Sadece bir kez yaşarsın.
Tekrar dene.
Tekrar başla.
Bir kez yeterli değil.
Bir tahmin hakkın var.
Bunu tekrar denemeliyiz.
Onu ikinci bir kez yap.
Tekrar denerim, teşekkürler.
Burada ilk bulunuşum.
Beni tekrar görmeye gel.
Onunla sadece bir kez karşılaştım.
Bir kez Boston'a gittim.
Bu, son kez.
Son kez buluştuk.
Bunu bir kez daha yapın.
ama zehrin birazı derisinin altında kaldı, aynı acıyı defalarca yaşadı.
Bu cümleyi ilk görüşüm değil.
Lambaya açmak için bir, kapatmak için iki kez dokunun.
Bir kez daha deneyeceğim, bir kere daha kovalamaya çalışacağım.
Bu yavrular ilk defa etin tadına bakıyor.
Ama artık... İlk defa olarak...
güçsüz kaldım demektir. Denemeye devam edelim.
Ama her seferinde elinden kaçtılar.
Ben nedensiz yere tekrar denedim.
Ben bir kez daha oraya gitmek istiyorum.
Onu tekrar deneyeceğim.
O ilk ve son olarak girişiminden vazgeçti.
Bu benim ilk seferim.
Onu tekrar yapmak zorundasın.
Arada sırada bunu gene yapalım!
Daha sonra tekrar deneyebiliriz.
Ayda bir kere bir araya geliriz.
Onu yine yapabilir miyim?
Lütfen onu bir kez daha söyleyin.
O kelimeyi ilk kez duydum.
- Tekrar deneyeyim.
- Yine deneyeyim!
- Gene deneyeyim!
Sadece bir kez Boston'a gittim.
Gelecek sefer daha çok gayret edeceğim.
Bir zamanlar onu gördüğümü hatırlıyorum.
Onu tekrar görmek istiyorum.
Oraya bir kez daha gitmek istiyorum.
İlk kez mi bir Japon yemeği yiyorsun?
Tom'u en son ne zaman gördün?
Bunu tekrar yapabiliriz.
- Bu ilk kez olmadı.
- Bu ilk değildi.
Amerika tarihinde üçüncü kez bir Başkan mahkemeye verildi.
Kesinlikle onu tekrar yapmayacağım.
Tom sadece haftada bir kez saçını yıkar.
Birbirimizle karşılaştığımız ilk anı hatırlayabiliyor musun?
Sadece her iki saatte bir otobüs vardır.
Onu en son otoparkta gördüm.
En son ne zaman buradaydın?
Ben bir zamanlar hikayeyi duyduğumu hatırlıyorum.
Bir zamanlar bir öğrenci iken onunla tanıştım.
Onunla ilk ne zaman karşılaştın?
Tom'la bir kez Boston'a gittim.
O, ilk kez bir oyunda oynadı.
Şarkıyı bir kez daha söyle lütfen.
En son ne zaman bir doktorla görüştün?
Ayda bir kez kuaföre giderim.
"O seni kaç kez öptü?" "Sadece bir kez."
Ben sadece haftada bir kez saçımı yıkardım.
Eğer bana yardım edersen, onu tekrar deneyeceğim.
Gerçekten seni tekrar öpmek istiyorum.
Ben onunla ilk defa dün karşılaştım.
Paris'e ilk kez gitti.
Haftada bir kez burada buluşuruz.
The Beatles'ı ilk dinlediğin zamanı hatırlayabiliyor musun?
Bunu tekrar yapalım. Çok eğlenceliydi.
Onu tekrar yapalım.
Tom'la ilk defa ne zaman tanıştın?
Tom'u en son ne zaman gördün?
Tom en az günde bir kez pirinç pilavı yer.
Aynı anda iki şey birden yapma.
Onu tekrar yapmayı planlıyor musun?
Sadece Tom'un bir kez piyano çaldığını duydum.
ve ilk defa bunu gerçekten yapabiliyoruz.
Bir keresinde "Hıristiyanlık karşıtlarına" yani Katoliklere
Ve en son ne zaman giyindim veya kullandım?"
Her seferinde tek bir insanla olsa da, bu yeterlidir.