Examples of using "Anglii" in a sentence and their turkish translations:
Londra İngiltere'nin başkentidir.
İngiltere'de bir arkadaşım var.
İngiltere'nin birçok kısmını ziyaret ettim.
Sonunda İngiltere'ye ulaştık.
Kitabı İngiltere'den sipariş etti.
O, İngiltere'ye gitmeye kararlıydı.
- İngilizcenin egemenliği Avrupa diyaloğunu öldürüyor.
- İngilizcenin hakimiyeti Avrupa diyaloğunu öldürüyor.
Bir hafta içinde İngiltere'de olacağım.
Tom hiç İngiltere'ye gitmedi.
O, iki kez İngiltere'de bulundu.
Yarın profesörümüz İngiltere'ye geri gidiyor.
İngiltere'nin başkenti Londra Thames'tedir.
Geçen yaz İngiltere'yi ziyaret etmiş olmalı.
Bir zamanlar İngiltere'de çok kötü bir kral yaşarmış.
John, İngiliz tarihini A'dan Z'ye bilir.
İngiltere 'de doğmuş olmasına rağmen, o çok kötü İngilizce konuşuyor.
Birleşik Krallık; İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda'dan oluşur.
İngiltere'de mi doğdun? İngiliz aksanın yok gibi görünüyor.
Mrs. Bruce İngiltere ile Japonya arasında uçan ilk kadın pilottu.
Argleton yalnızca Google haritaları üzerinde var olan Batı Lancashire, İngiltere'de bir kasabadır.