Examples of using "Jeden" in a sentence and their turkish translations:
Birini seçin.
Bir tarantula.
bir fikir,
Tek bir bütün
Ben bir tane onardım.
Bakın, bir tane var.
Bir tane var!
Bir sorun var.
Ben bir tane almalıyım.
Bir görgü tanığı vardı.
Onun biri uzun ve diğeri biri kısa iki tane kurşunkalemi vardır.
Aklına gelen tek bir şey vardı.
Peki ya negatif bir sayının karekökü?
Birinci önceliğimiz, ateş.
Bakın, burada bir tane var.
bir, üç, beş, yedi -
Bir tane eksik var.
O seksen bir yaşına girdi.
Bu bir sebep olur.
Sana başka bir tane satın alacağım.
Artakalan bir şey yoktu.
İkisinin arası.
Bir sebep daha var.
İşte bugünkü takımın bir kısmı,
En azından bir tane evim var.
Ben bir tane aldım.
Burada bir ayı yaşar.
İnsanla bire birde kalırsa, insanın hiç şansı yok.
- Bir artı iki üç eder.
- Bir ile ikiyi toplarsanız sonucu üç olur.
- Bir dil asla yeterli değildir.
- Bir dil asla yetmez.
- Tek dil asla yeterli değildir.
Bir dolar yüz sente eşittir.
Bana bir tane daha getirir misin, lütfen?
Sekiz tane hobbit bir hobbyte oluşturur.
- Bir kez yeterli.
- Bir kere yeterli.
Zor hedeflerimizden biri bu.
Sadece ağartılmış Honduras Maunu'nun bir parçası.
Biri, tam bağlılık. Devam edin...
Bu birçok örnekten sadece biri.
Fakat gittiğim yetimhanelerden biri, son derece fakirdi.
Mermilerden biri onun omurgasına zarar verdi.
Ben bir akşamda bütün kitabı okudum.
O, bir günde yapılabilir.
Adada tek bir mağaza var.
Bu zamanda, o bizim en iyi vuruşçumuz.
Ama mevsimsel grip? 1'den sadece biraz fazla.
Öğrencilerden biri bugün gelmedi.
Bu o günlerden biriydi.
Sabırla, o gerçekleri tek tek topladı.
Evime bir oda ilave ettim.
Bu babamın öğrencilerinden biri.
O, günde en az bir film izler.
- Tektanrıcılar için, sadece tek bir Tanrı vardır.
- Monoteistler için, sadece tek bir Tanrı vardır.
- Monoteistler için, yalnızca tek bir tanrı vardır.
- O bir testi geçti ama diğerinde başarısız oldu.
- Bir sınavı geçti ama diğerinden kaldı.
- Bir sınavdan iyi, diğerinden kötü not aldı.
ama okumaktan en çok zevk aldığım filozoflardan biri
Penance yedi ayinden biridir.
Onu bu çocuklardan biri biliyor.
Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için.
Bir tanesini çıkartalım. İşte. Gördünüz mü? Bu tam olarak sindirilmemiş.
Evrenin yaşını bir yılla temsil ediyor olsak
Sadece binde biri yetişkinliğe erişecek.
Tek yanlış harekette sırtlanlara yem olur.
Bir kurşun kalem istiyorsan, sana bir tane ödünç veririm.
Koca adada sadece tek dükkan var.
- Roma bir günde kurulmamıştır.
- Roma bir günde yapılmadı.
Telefon, Bell'in birçok icatlarından biridir.
Çocuklardan biri ayağa kalktı ve bağırmaya başladı.
Bir hata daha yaparsa, kovulur.
Bizden biri onunla konuşmalı.
ve müdür yardımcılarından biri beni kenara çekip
Bir, üç ve beş tek sayılardır.
Kelantan, Batı Malezya'daki eyaletlerden biridir.
Bizden biri Tom'la konuşmalıdır.
Adaletsizlik toplumumuzu tanımlayan sorunlardan biri,
Merkez Bir denen bir şey vardı.
Bir dalgıcın büyük bir midyeden inci almaya çalışırken
Diğer takım elbiseye gücün nasıl yetebilir?
Okulda su çiçeği ile ilgili sadece bir vaka vardı.
İşi bir günde yapmayı imkansız buldum.
Herman Melville, en sevdiğim yazarlardan biridir.
Bir kurşun kaleme ihtiyacım var. Seninkilerden birini ödünç alabilir miyim?
Tanrı, dünyayı gerçekten tek bir günde mi yarattı?
Yediğim en unutulmaz yemekti o.
Bizim iki kedimiz var, biri beyaz, diğeri siyahtır.
Bizim iki köpeğimiz var. Biri siyah ve diğeri beyaz.
Bana bir sebep ver.
- Sana bir battaniye daha getirdim.
- Sana başka bir battaniye getirdim.
Bu tünellerin nereye çıktığını öğrenmenin tek bir yolu var.
ve yalnız olup olmadığımızı öğrenmenin tek yolu var.
Ama bunu yapmanın birkaç farklı yolu var. Buna siz karar vereceksiniz.
Onun üç arabasından biri mavi ve diğerleri beyazdır.
Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, on.
Onun iki kedisi var biri beyaz biri siyah.
Bir tahmin hakkın var.