Translation of "일하고" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "일하고" in a sentence and their turkish translations:

밤낮없이 일하고 휴일도 없었죠.

Gece gündüz. Tatillerde. Fabrikayı işe yarar hale getirmek için

소아마비가 만연한 국가에서 일하고 있었는데

Çocuk felcinin yaygın olduğu ülkelerde çalışıyordum,

보세요. 아주 열심히 일하고 있잖아요.

Nasıl da sıkı çalışıyor bu tembel hayvan, nasıl sıkı.

이런 사람들이 함께 살고 일하고 있습니다.

Bu insanlar birlikte çalışıyor ve yaşıyorlar.

교육자들은 다른 위대한 교육자들과 함께 일하고 싶어하고

eğitimciler diğer harika eğitimcilerle çalışmak

조빠지게 일하고 나면...? 그렇지! 우리의 한국 남자는

Sonra sıkı bir çalışmadan sonra... Evet, anladınız! Şimdi de Güney Koreli adamımız

뉴욕의 Procter & Gamble 에서 전 일하고 있었어요.

New York'taki Procter & Gamble'da çalışıyordum.

우리는 우주가 주는 이득을 가로막는 장벽을 허물기 위해 일하고 있습니다.

Uzayın faydalarını sınırlayan engelleri ortadan kaldırmak için çalışıyoruz.