Translation of "우리의" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "우리의" in a sentence and their turkish translations:

우리의 마음은

aklımız

우리의 역사는

Tarihimiz

우리의 동료

iş arkadaşlarımız,

우리의 뇌가 우리의 모든 정신적 양상들을 만들어 냅니다.

Zihninizin her yönünü beyniniz yaratır.

이것이 우리의 사명이며

Görevimiz bu.

저는 우리의 어린이들이

Çocuklarımızın, bugün ektiğimiz tohumlardan yetişecek ağaçları

우리의 유일한 목표는

Tek bir amacımız vardı:

우리의 생각을 뒤집었습니다.

nasıl işlediğine dair fikirlerimizi ortaya çıkardı.

바로 우리의 몫입니다.

en iyi umut ve arzularımız doğrultusunda yansıtmamız için verildi.

우리의 일상안에 존재합니다.

günlük yaşantınızdaki neredeyse her fiziğe erişmenizi sağlar.

이것이 우리의 가정입니다.

Durum bu.

우리의 행복하지 않음에 대해서요.

mutsuzluğumuz için suçlamayı bırakmalıyız.

우리의 행복은 아주 불안정하고

mutluluğumuz çok istikrarsız

그게 우리의 유일한 선택이었습니다.

bu konuda bir sıkıntı yok, tek şansımız bu.

지구는 우리의 유일한 집입니다.

Dünya bizim tek evimiz.

사람들은 우리의 분노를 불쾌해하죠.

ve insanlar öfkemizle rahat olmadığı için.

오늘날 우리의 주변을 둘러보면,

bugün çevremize bakınca

우리의 목표는 아주 간단합니다.

Amacımız apaçık.

이는 결국 우리의 책임입니다.

Sonuçta bu bizim sorumluluğumuz.

우리의 능력으로 고통을 경감시키고

Bizim acıları dindirme, hayatı genişletme

창조와 혁신은 우리의 본성입니다.

Yaratıcı ve yenilikçi olmak, yeniden yaratmak bizim doğamızdadır,

우리의 문제라고 생각하지 않죠.

bizim değil.

‎우리의 검은 바다를 무대로

Karanlık denizlerimiz...

‎우리의 눈으로는 보기 힘들죠

Bizim gözlerimiz görmekte zorluk çeker.

우리 직업이나, 우리의 자녀들

işimizi, çocuklarımızı,

우리의 은하계인, 은하수처럼 말입니다.

tıpkı bizim galaksimiz Samanyolu gibi.

우리의 행복과 불행을 결정하는 것은

Mutluluğumuz ve mutsuzluğumuza karar veren şey

학생들은 우리의 가장 중요한 자원입니다.

Öğrencilerimiz, en değerli kaynağımız

심장은 우리의 정서적 삶의 상징이었습니다.

kalp, duygusal hayatlarımızın bir sembolü oldu.

지구는 우리의 눈앞에서 변화하고 있습니다.

Gezegenimiz gözlerimizin önünde değişiyor.

정치적으로 혹은 우리의 소비 행동에

Politik ya da alışveriş seçimlerimizde

우리의 정치인들과 종교 지도자들에 대해서요.

Siyasetçilerimizin, dini liderlerimizin -- elbette saygı çerçevesinde --

우리의 분노는 굉장한 불편함을 가져오고

Öfkemiz büyük bir rahatsızlık getiriyor

단순 노동이 우리의 전부는 아닙니다.

ama rutin işler için yaşamıyoruz.

우리의 가장 큰 경쟁사에게 팔렸죠.

ve şirketi en büyük rakibimiz satın aldı.

그게 우리의 지향적인 모습인 셈이죠.

bu bizim yansımamızdır.

우리의 문제가 크다고 생각하기 때문입니다.

çünkü büyük bir sorunumuz olduğunu düşünüyorum.

우리의 인간적인 면과는 반대의 방향으로요.

yakınlaştıracak olan şey.

우리의 돈을 그들에게 주지 맙시다.

bunlara para kazandırmayalım.

물리학과 우주에서 우리의 위치를 이해하는데

yepyeni bir fizik anlayışının ve evrendeki yerimizi algılamanın

우리의 생체리듬과 우주의 주기적인 리듬을

biyolojik ritimle eş gitmeyi

우리의 정신건강은 큰 위험에 처하게 됩니다.

kötü bir ruh sağlığına sahip olma riskimiz çok daha yüksek olur.

그리고 우리의 삶에 받아들일지 안들일지를 통해서요.

kafadan (hemen) karşılaşmıyoruz.

왜냐하면 만약 그게 우리의 행복을 결정한다면--

Çünkü, eğer mutluluğumuz bu duruma bağlıysa--

우리의 마음 내부에서 나오는 것으로 말이죠.

onu aktif olarak beslemeliyiz.

만약 우리의 마음이 평화롭지 못하거나 흥분하면,

Eğer zihnimiz huzursuz ve acı içerisindeyse,

우선적으로 우리의 노력을 빨간색에 초점을 맞춥니다.

Çabalarımızı önce kırmızıya odaklıyoruz.

종종 우리의 금융 정보들도 이곳에 들어있죠.

hatta finansal bilgilerimiz bile bu yerde.

우리의 뇌는 주요한 유전적 변화를 겪었는데

beynimiz büyük bir genetik mutasyona uğradı

우리의 선택에 영향을 미치는 미묘한 요소들과

Çok küçük faktörlerin seçimlerimizi bu kadar etkileyebilmesi

우리의 뇌는 먹을 것을 찾아 진화했습니다.

Böylece beynimiz yemeğe doğru evrimleşiyor.

이제 우리의 삶을 조금만 바꾸면 됩니다.

Bizim hayatlarımızı değiştirmemiz gerekiyor.

우리는 우리의 이야기들이 가치가 있음을 증명했어요.

Hikâyelerimizin değeri olduğunu kanıtladık.

바로 우리의 건강과 행복에 관한 거죠.

Bütün sağlığımız ve iyiliğimizle alakalıdır.

분노는 우리의 면역체계, 심혈관체계에 영향을 미칩니다.

Öfke bağışıklık sistemimizi, kalp ve dolaşım sistemimizi etkiliyor.

왜냐하면 감정은 우리의 권위의 영역안에 있고

Duygularımız otoritemizin kapsamı olduğu için

그런데 아빠는 "우리의 캠핑카란다." 라고 말했습니다.

Babam ise ''Bu bizim tatil evimiz.'' diyordu.

그리고 우리의 정신적 사생활이 위협받을 것입니다.

ve zihinsel mahremiyetimiz tehlikeye girecek.

우리의 두뇌 활동에 대한 정보를 주고

Belki de beyin aktivitelerimizi ticari şekillerde kullanırız;

우리의 목표가 좋아요나 리트윗이 되어서는 안됩니다.

Hedefimiz beğenilmek ya da retvitlenmek olmamalı.

우리의 온화함은 몇몇 힘에 의해 좌절됐지만

İyi huylu doğamız bazı güçler tarafından engellendi

우리의 놀이문화는 선택권이 놀랍도록 많아 졌습니다.

Eğlence için birçok harika seçeneğimiz var

이번 대상은 우리의 국가 원수와 사령관이었습니다.

ama bu seferki, kendi devlet başkanımıza ve komutanımıza karşıydı.

우리의 미래가 그들의 손에 달려 있습니다.

Bizim geleceğimiz onların elinde.

우리의 국가적 특징의 핵심적인 많은 요소들은

Kendi ulusal kimliğimizin parçası olarak gördüğümüz pek çok şey

우리의 집이 미래에는 병원이 되는 것이죠.

Geleceğin hastane yatağı kendi evlerimizde olacak.

우리의 모험은 반란이었습니다. 반란 그 자체였죠.

Bu yüzden bu tam bir başkaldırıydı.

셸은 우리의 플라스틱 중립 프로그램에 투자했습니다.

plastiği desteklememe projemize katıldı.

‎우리의 눈이 ‎침투할 수 없는 세계죠

Gözlerimizle içine sızamadığımız bir dünyadır.

이것은 그들의 잘못이 아닙니다. 우리의 잘못이죠.

bu onların değil, bizim suçumuz.

우리의 뇌가 타당한 이유를 생각해내야 합니다.

beynimiz haklı sebepler üretmeye başlar.

물리학이란 우리의 인식은 약간의 변화가 필요합니다.

Fiziğe dair bakışımızın biraz değişmesi gerek.

정치는 중요한 사안이며, 우리의 일부이기 때문이죠.

çünkü siyaset bizim için önemli ve kim olduğumuzun bir parçası.

우리의 뇌는 비슷한 방법으로 모든 스트레스를 처리합니다.

Beynimiz stresi benzer ve asli şekilde işliyor.

우리의 삶은 계속 이어진다는 것을 깨닫게 하죠.

ve yaşayacağımızdan daha uzun bir yaşamı tanımamızı gerektiriyor.

우리의 일상에 미치는 영향에 관한 것이기도 하죠.

Günlük hayatlarımızda nasıl çevremizin etkisi altında kaldığımızla da alakalı.

지금 우리의 시대는, 미래를 위한 인공지능의 기초입니다.

Bizim zamanımızda şimdi, yarının yapay zekâsını şekillendiriyoruz.

우리의 과제는 구조 헬기에 신호를 보내는 것

Mücadelemiz, bizi bulabilmesi için işaret vermek

그는 제게 "우리의 상황이 다른 걸 압니다만,

"Durumlarımızın farklı olduğunu biliyorum," diye yazdı bana,

우리의 미래를 어떻게 꿈꿀지를 가르쳐 주기 때문이죠.

ve geleceğimiz hakkında hayal kurmayı öğrettiği için.

자료들이 이론에 대한 우리의 믿음을 굳게 해주는가.

Veri, teorinin doğruluğuna olan inancımızı arttırıyor mu?

우리의 선견지명을 발휘할 수 없게 설계되어 있으니까요.

Öngörü gücümüzü azaltan bir yapıya sahipler.

그래야 우리의 정치적 선택을 가다듬을 수 있으니까요.

böylece kendi politik seçimlerimizi sadeleştirebiliriz

그런 것들이 우리의 역사를 만들고 현대사회를 오염시킵니다.

tarihi aşamalarında görüyoruz ve hâlâ toplumumuza etki ediyor.

‎지구에서 가장 대표적인 ‎동물들에 관한 우리의 지식이

Dünya'nın en ikonik bazı yaratıkları hakkında bildiklerimiz

몇몇 신호들을 만들어 우리의 진척을 가시화함으로써 말이죠.

ilerlememizi görselleştiren sinyalleri uyarlayarak değiştirebiliriz.

우리의 일반적인 물리학 인식으론 설명할 수 없습니다.

Fakat yine de bu fiziğe ilişkin kültürel algımızda yer almamakta

아침을 먹으면서 우리의 최신 업데이트 비디오를 보겠지,

şirket. Kahvaltısını yaparken, VisualPolitik'in son videosunu izliyor - ya da biz öyle

조빠지게 일하고 나면...? 그렇지! 우리의 한국 남자는

Sonra sıkı bir çalışmadan sonra... Evet, anladınız! Şimdi de Güney Koreli adamımız

그러면 우리의 행복은 다른 사람 손에 놓인거죠, 그렇죠?

mutluluğumuzun kontrolünü diğer insanlara vermiş oluyoruz, değil mi?

우리의 도시와 공동체는 아직 준비가 되어 있지 않습니다.

Şehirlerimiz ve topluluklarımız hazır değil.

이것은 이 주제에 대한 우리의 연구의 시작에 불과합니다.

ve bizim bu konu üzerine olacak çalışmalarımızın yalnızca başı.

그런 우리의 결점을 어떻게 이용할지에 대해 관심이 있습니다.

ve kusurlarımızın farkına varmanın bizi güçlendirebilmesi beni çok şaşırtıyor.

결국 우리의 가장 위대한 자산에 투자할 수 있습니다.

Sonunda en büyük varlığımıza yatırım yapabiliriz.

컴퓨터 기술을 발전시키는 것이 우리의 중요한 역할이라는 것입니다.

bilgisayar teknolojisini bizim tecrübelerimizle uyumlu bir şekilde

정글이 우리의 내일을 위해 어떤 도전을 남겨뒀을지 모르지만요

Yarın ormanın bize sunacağı maceraları kim bilir?

좋습니다! 우리의 생존을 위한 많은 기회가 있을 겁니다

Harika, önümüzde bir sürü hayatta kalma fırsatı olacak

우리의 여정은... 끝이네요 아나필락시스 쇼크에 빠질 위험이 있다면

Bu durumda bu yolculuk... Sona erdi. Anaflaktik şoka girme ihtimaliniz varsa

우리의 경험은 주류사회에서 반향을 일으 킬 수 없어요.

bizim deneyimlerimiz kitlelerinki ile örtüşmüyor,

모두 함께, 우리들은 바로 우리의 세상을 보여주고 있습니다.

Toplu olarak, bizler dünyanın nasıl göründüğüyüz.