Translation of "보세요" in Turkish

0.014 sec.

Examples of using "보세요" in a sentence and their turkish translations:

보세요

Şuna bakın.

보세요!

Baksanıza!

상상해 보세요.

Hayal edin:

잠깐만요, 보세요

Durun. Baksanıza.

저기 보세요

Bakın, burada.

보세요, 모조리...

Şunlara bakın...

저것 보세요!

Bakın!

이쪽을 보세요

Buraya bakalım.

보세요, 버섯이에요!

Bakın, mantarlar!

자, 보세요!

Evet, baksanıza!

이것 보세요!

Şuna bakın!

보세요, 검은색이죠!

Evet, bakın, siyah.

여기 보세요

Şuna baksanıza.

와, 보세요!

Vay canına, Baksanıza!

이런, 보세요!

Tanrım, bakın!

이런, 보세요

Tanrım, baksanıza.

자, 보세요

İşte böyle, bakın.

보세요, 갈림길입니다

Bakın, burada yol ayrılıyor.

잘 보세요

Şuna bakın.

보세요, 타란툴라예요

Bakın, bir tarantula.

보세요! 나왔습니다

Şuna bakın! İşe yaradı.

생각해 보세요.

Şuna bakın.

여기를 보세요.

Şuna bakın.

직접 사용해 보세요.

Kendiniz deneyin.

처음부터 얘기해 보세요.

İstersen en baştan başlayalım.

와, 이것 보세요

Vay canına, şuna bakın.

보세요, 덩굴이 자랐어요

Bakın, üzerinde sarmaşıklar var.

이것 좀 보세요

Bakın. Şuna baksanıza.

여기 좀 보세요

Şu bölgeye baksanıza.

저것 좀 보세요

Şuna bakın.

여기가 좋겠네요, 보세요

Burası olabilir, bakın.

보세요 뱀 조심하시고요

Baksanıza. Biraz dikkatli olmalıyız.

근데 이걸 보세요

Ama aslında baksanıza!

보세요, 파기 쉽습니다

Baksanıza, kazmak çok kolay.

안에 들어와서 보세요

Gelip şuraya bakın.

보세요, 다람쥐의 흔적이에요

Bakın, bunlar sincap izleri.

보세요, 주변을 둘러보면

Ama bakın, şuradaki ağaca bile

보세요, 오래된 공구예요

Hey, bakın. Eski aletler var.

보세요, 전부 공구예요

Evet, bakın, tüm aletler burada.

보세요, 갈림길이 있습니다

Bakın, tünelde bir çatal var.

보세요, 껍질을 벗겨내면...

Bakın, ağacın kabuğundan bir parça alırsanız

보세요, 불꽃도 흔들립니다

Bakın, alev de ona göre hareketleniyor.

이런, 이것 보세요

Olamaz, şuna bakın.

블록체인을 생각해 보세요.

Blok zinciri örneğin:

그레그: 저것 보세요.

GG: Tam orada -

자, 잘 보세요

Pekâlâ, dikkat edin.

보세요, 여기 있어요

Evet, bakın. Burada.

오, 이것 보세요

Şuna bakın.

어디로 돌아왔는지 보세요

Nereye döndüğümüze bakın.

그런데 천장을 보세요.

Sonra tavanlarına bakalım.

직접 해 보세요.

Deneyin.

다른 사이트를 보세요.

Başka sitelere de bakın.

보세요, 이거 아주 좋네요

Bakın, işte. Bu gayet iyi.

동굴입니다 이것 좀 보세요

Küçük bir mağara. Evet, baksanıza.

보세요, 한 마리 옵니다

Bakın, bir tane geliyor.

이 녀석 좀 보세요

Şuna baksanıza.

재규어가 아니에요 재규어런디예요, 보세요

Bir jaguar değil. Bu bir yaguarundi, baksanıza.

보세요, 날씨가 벌써 악화됐습니다

Vay canına, hava şimdiden ağırlaştı.

악취가 심하네요! 자, 보세요!

Oldukça kötü kokuyor! Evet, bakın!

보세요, 저기 빛이 보입니다

Bakın, ileride ışık var.

보세요, 저기 길이 보입니다

Bakın, aşağıda bir yol var.

와, 이것 좀 보세요

Vay canına, şunlara baksanıza.

보세요, 이빨 자국이에요! 보이세요?

Baksanıza, diş izleri var! Gördünüz mü?

와, 여기 좀 보세요

Vay canına, şuraya bakın.

밝게 빛이 나네요, 보세요

Vay canına, harika parlıyor. Şuna bakın.

보세요, 여기 하나 있어요

Bakın, burada bir tane var.

정의라는 유산을 생각해 보세요.

bir adalet mirası bırakmayı düşünmeliyiz.

광장이 있습니다. 광장을 보세요.

Gördüğünüz gibi orada bir meydan var.

평화주의자가 된 테러리스트를 보세요.

Barış aktivisti olan teröriste bir bakın.

이런, 보세요 모조리 부서져서...

Tanrım, baksanıza. Resmen paramparça...

가파른 것 좀 보세요

Baksanıza, burası çok dik.

보세요, 반짝이던 게 이거네요

Bakın, parlayan şey buydu.