Translation of "Vasetto" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Vasetto" in a sentence and their turkish translations:

Ok, catturiamola. Prendo il vasetto.

Tamam, bu iyi bir av olacak. Küçük kutumu çıkartayım.

E il veleno sgocciola dalle zanne nel vasetto.

ve böylece zehir, yılanın dişlerinden bu cam kavanoza akar.

- Il barattolo era mio.
- Il vasetto era mio.

Saksı benimdi.

Userò un guanto di lattice. Abbiamo anche questo vasetto.

lateks bir eldiven kullanacağız. Küçük kavanozumuz da burada. Pekâlâ.

E poi il veleno sgocciola dalle zanne nel vasetto.

ve böylece zehir, yılanın dişlerinden bu cam kavanoza akar. Tamam.

Tendo il guanto sul vasetto, gli prendo la testa,

Lateks eldiveni alıp bunun üzerine iyice germeli ve başını aldıktan sonra

E il veleno sgocciola dalla zanne dentro il vasetto.

ve böylece zehir, yılanın dişlerinden bu cam kavanoza akar. Tamam.

Tendo il guanto sul vasetto, gli prendo la testa,

Lateks eldiveni alıp bunun üzerine iyice germeli ve başını aldıktan sonra

E il veleno sgocciola dalle zanne dentro il vasetto.

ve böylece zehir, yılanın dişlerinden bu cam kavanoza akar. Tamam.

Tendo il guanto sul vasetto, poi gli prendo la testa,

Lateks eldiveni alıp bunun üzerine iyice germeli ve başını aldıktan sonra

E il veleno inizia a sgocciolare dalle zanne nel vasetto.

ve böylece zehir, yılanın dişlerinden bu cam kavanoza akar.

E il veleno inizia a sgocciolare dalle zanne dentro il vasetto.

ve böylece zehir, yılanın dişlerinden bu cam kavanoza akar.

E poi il veleno sgocciola dalle zanne dentro il vasetto di vetro.

ve böylece zehir, yılanın dişlerinden bu cam kavanoza akar.

Tendo il guanto di lattice sul vasetto, poi gli prendo la testa

Lateks eldiveni alıp bunun üzerine iyice germeli ve başını aldıktan sonra

- Non ci rimane quasi più caffè nel barattolo.
- Non ci rimane quasi più caffè nel vasetto.

- Demlikte neredeyse hiç kahve kalmadı.
- Neredeyse demlikte hiç kahve yok.